气喘如牛 nefes nefese
Explanation
形容因剧烈运动或情绪激动而呼吸急促的样子,像牛一样喘气。
Yoğun egzersiz veya güçlü duygular nedeniyle nefes almada zorluk çeken birini tanımlamak için kullanılır, tıpkı nefes nefese kalan bir öküz gibi.
Origin Story
老张是个跑步爱好者,每天清晨都会绕着公园跑上几圈。今天,他比往常更卖力,想要挑战一下自己的极限。他奋力向前奔跑,汗水浸透了他的衣衫,呼吸也越来越急促。跑到终点时,他已经气喘如牛,像一头耕作了一整天的老牛一样,大口大口地喘着粗气,需要好一会儿才能恢复平静。旁边休息的王阿姨看到他这副模样,笑着说:"年轻人,别太拼了,身体要紧!"
Yaşlı Zhang koşu tutkunudur ve her sabah parkın etrafında birkaç tur koşar. Bugün, sınırlarını zorlamak isteyerek her zamankinden daha fazla çalıştı. Tüm gücüyle öne doğru koştu, teri kıyafetlerini ıslattı ve nefes nefese kalmaya başladı. Finis çizgisine vardığında, bütün gün çalışmış bir öküz gibi nefes nefese kalmıştı, ağır ağır nefes alıyordu ve sakinleşmesi biraz zaman aldı. Yakınlarda dinlenen Teyze Wang onu bu halde görünce gülümseyerek dedi ki: "Genç adam, kendini çok fazla zorlama, sağlığın önemli!"
Usage
用来形容人因剧烈运动或情绪激动而呼吸急促的样子。
Yoğun egzersiz veya güçlü duygular nedeniyle nefes almada zorluk çeken birini tanımlamak için kullanılır.
Examples
-
他跑得太快了,气喘如牛。
tā pǎo de tài kuài le, qì chuǎn rú niú
Çok hızlı koştuğu için nefes nefese kaldı.
-
运动后,他气喘如牛,需要休息一会儿。
yùndòng hòu, tā qì chuǎn rú niú, xūyào xiūxi yīhuì'er
Egzersizden sonra nefes nefese kaldı ve biraz dinlenmesi gerekti.
-
听到这个消息,他激动地气喘如牛。
tīngdào zhège xiāoxī, tā jīdòng de qì chuǎn rú niú
Bu haberi duyunca heyecandan nefes nefese kaldı.