疾声厉色 sert ses ve sert ifade
Explanation
形容说话急躁,脸色严厉,带怒气的样子。
Bu deyim, öfkeyle konuşan ve sert yüz ifadesi olan birini tanımlar.
Origin Story
话说唐朝时期,有个县令名叫李公佐,以清廉正直著称。一日,县衙来了位告状的农妇,她声泪俱下地控诉恶霸强占了她的田地。李公佐仔细询问了事情的来龙去脉,了解到农妇所言属实,心中怒火中烧。但他并未疾声厉色地呵斥农妇,而是耐心地安抚她,并立即派人去调查处理此事。待调查结果出来,李公佐立即下令将恶霸绳之以法,并把田地归还给了农妇。百姓们无不称赞李公佐的公正廉明,从此更加敬畏他了。这件事也成为了当地流传的美谈,体现了为官清正的重要性。
Tang Hanedanlığı döneminde, dürüstlüğü ve doğruluğuyla bilinen Li Gongzuo adında bir ilçe yargıcı vardı. Bir gün, bir köylü kadın, bir zorbanın toprağını nasıl gasp ettiğini ağlayarak anlattığı bir şikayette bulunmak üzere ilçe hükümet binasına geldi. Li Gongzuo hikayesini dikkatlice dinledi ve doğru söylediğini anlayarak öfkeyle doldu. Ancak, onu sert sözler ve sert bir yüzle azarlamaya çalışmadı, bunun yerine onu sabırla sakinleştirdi ve hemen görevlileri konuyu soruşturmak için gönderdi. Soruşturma tamamlandıktan sonra, Li Gongzuo zorbayı derhal adalete teslim etmesini ve arazisini köylü kadına geri vermesini emretti. İnsanlar Li Gongzuo'yu adaleti ve dürüstlüğü nedeniyle övdü ve ona daha da saygı duydular. Bu hikaye, dürüst ve adil yönetimin önemini vurgulayan yerel bir efsane haline geldi.
Usage
作谓语、宾语;形容说话严厉,态度粗暴。
Yüklem ve nesne olarak kullanılır; sert konuşmayı ve kaba davranışı tanımlar.
Examples
-
老师疾声厉色地批评了那个不认真学习的学生。
lǎoshī jíshēng lìsè de pīpíng le nàge bù rènzhēn xuéxí de xuéshēng
Öğretmen, ciddiyetsiz öğrenciyi sert bir sesle eleştirdi.
-
他疾声厉色地指责我的过失。
tā jíshēng lìsè de zhǐzé wǒ de guòshī
Hatama sert bir dille çıkıştı.