精神恍惚 dalgın
Explanation
形容精神不集中,神志不清醒的状态。
Zihinsel dikkat dağınıklığı ve karışıklık durumunu tanımlar.
Origin Story
老张是一位经验丰富的医生,但他最近却常常精神恍惚,工作中屡屡出现差错。起初,同事们都以为他是工作压力太大,劝他多休息。但老张却总觉得有什么事情让他心神不宁,挥之不去。一天深夜,老张独自一人在医院值班,突然,他想起自己忘记给女儿准备生日礼物了!女儿的生日就在明天,想到女儿失望的眼神,老张的心像被针扎了一样疼。他立即给妻子打电话,妻子却告诉他,女儿已经睡着了,明天早上再给她准备也不迟。听到妻子的安慰,老张的心终于平静下来,精神恍惚的状态也慢慢消失了。他认真完成剩下的工作,第二天一早,就给女儿准备了一份惊喜的生日礼物。
Yaşlı Zhang deneyimli bir doktordu, ancak son zamanlarda dalgınlaşmış ve işinde hatalar yapmaya başlamıştı. Başlangıçta meslektaşları çok fazla stres altında olduğunu düşündüler ve ona daha fazla dinlenmesini tavsiye ettiler. Ama Yaşlı Zhang her zaman bir şeylerin onu rahatsız ettiğini hissediyordu. Bir gece geç saatlerde, hastanede tek başına nöbet tutarken aniden kızının doğum günü hediyesini hazırlamayı unuttuğunu hatırladı! Kızının doğum günü ertesi gündü ve kızının hayal kırıklığına uğramış yüzünü düşünmek kalbini acıttı. Hemen eşini aradı ve eşi ona kızlarının uyuduğunu ve hediyeyi sabah hazırlamanın geç kalmayacağını söyledi. Eşinin tesellisini duyunca Yaşlı Zhang'in kalbi sonunda sakinleşti ve dalgınlığı yavaş yavaş kayboldu. Kalan işini dikkatlice tamamladı ve ertesi sabah kızı için sürpriz bir doğum günü hediyesi hazırladı.
Usage
用于形容精神不集中,心不在焉的状态。
Zihinsel dikkat dağınıklığı ve dalgınlık durumunu tanımlamak için kullanılır.
Examples
-
他连续几天没睡好觉,精神恍惚,脸色苍白。
ta lianxu jitian mei shuihaojiao,jingshen huanghu,liansese cangbai
Birkaç gündür düzgün uyuyamadığı için dalgın ve solgun görünüyor.