魂不守舍 dalgın
Explanation
形容人精神恍惚,心不在焉的样子。
Dikkatsiz ve dalgın birini tanımlar.
Origin Story
话说唐朝时期,有个书生名叫李白,他勤奋好学,一心想考取功名。一天,他正埋头苦读,突然听到窗外传来一阵喧闹声。他好奇地走过去一看,原来是村里来了个算命先生,正为村民算命。李白一向不信这些虚无缥缈的东西,但看到算命先生口若悬河,滔滔不绝地说着各种预言,还是忍不住被他吸引住了。算命先生见李白来了,便热情地邀请他上前算命。李白犹豫了一下,还是答应了。算命先生掐指一算,然后神秘兮兮地说:“你命中注定要高中状元,但近期会有小人作祟,让你魂不守舍,难以集中精力读书。你要小心提防,才能顺利考取功名。”李白听了算命先生的话,心里忐忑不安,这几日读书时,总是无法集中精神,时不时地走神,好像真有什么东西在影响着他一样。他开始变得魂不守舍,整个人都焦虑不安。过了几天,他终于明白,其实所谓的“小人作祟”只不过是他自己内心的焦虑罢了。他调整心态,认真复习,最终在考试中取得好成绩,考中了状元。
Rivayet olunur ki Tang Hanedanlığı döneminde, çalışkan ve öğrenmeye hevesli, şöhret ve başarıya ulaşmak isteyen Li Bai adında bir alim yaşamış. Bir gün, ders çalışırken aniden pencerenin dışında bir gürültü duydu. Merak edip bakmaya gittiğinde, köylerine falcı geldiğini ve köylülere fal baktığını gördü. Li Bai hiçbir zaman bu tür şeylere inanmazdı, ancak falcının çeşitli kehanetlerden akıcı bir şekilde bahsettiğini görünce kendisini etkilememesi mümkün değildi. Falcı Li Bai'yi görünce onu heyecanla falına bakması için davet etti. Li Bai bir an tereddüt etti ama sonra kabul etti. Falcı parmaklarıyla hesapladı ve sonra gizemli bir şekilde dedi ki: “En büyük alim olmaya mahkumsun, ancak yakın gelecekte seni huzursuz edecek ve derslerine konsantre olmanı engelleyecek insanlar olacak. Başarıya ulaşmak için dikkatli olmalısın.” Li Bai falcının sözlerini dinledi ve rahatsız hissetti. Sonraki birkaç gün derslerine konsantre olamamış, aklı sürekli dalmış, sanki onu gerçekten etkileyen bir şey varmış gibiydi. Dalgın ve endişeli hale geldi. Birkaç gün sonra nihayet sözde “huzursuz edenlerin” sadece kendi kaygısı olduğunu anladı. Zihniyetini düzeltti, çok çalıştı ve sonunda sınavda iyi sonuçlar alarak en büyük alim oldu.
Usage
通常作谓语、状语、定语;形容精神不集中,心不在焉。
Genellikle yüklem, zarf veya sıfat olarak kullanılır; dikkatsiz ve dalgın birini tanımlar.
Examples
-
他自从妻子去世后,就一直魂不守舍。
tā cóngzì qīzi qùshì hòu, jiù yīzhí hún bù shǒushè
Karısı öldüğünden beri sürekli dalgın.
-
考试前,他因为太过紧张,变得魂不守舍。
kǎoshì qián, tā yīnwèi tài guò jǐnzhāng, biànde hún bù shǒushè
Sınavdan önce çok gergindi, çünkü çok sinirliydi..