罪大恶极 çok büyük suç
Explanation
形容罪恶到了极点,无法容忍。
Çok iğrenç ve tahammül edilemez suçları tanımlar.
Origin Story
话说很久以前,在一个偏僻的小山村里,住着一个名叫黑心的恶霸。他欺压百姓,无恶不作,当地百姓苦不堪言。黑心凭借着自己强大的势力,横行乡里,无视法律,鱼肉百姓,无恶不作。他贪得无厌,巧取豪夺,搜刮民脂民膏,家中堆满了金银财宝。他残暴不仁,随意欺凌百姓,稍有不顺心便会对百姓大打出手,甚至杀害无辜,许多人家破人亡,妻离子散,都拜他所赐。黑心还经常为非作歹,强抢民女,使得许多年轻女子被他糟蹋,家破人亡。黑心仗着自己势力大,横行霸道,欺压百姓,无恶不作,他的罪行之多,已到了罪大恶极的地步,罄竹难书。他彻底激怒了村民们,村民们终于忍无可忍,联合起来,一起揭发黑心的罪行,最终将黑心绳之以法,村民们才得以过上安居乐业的生活。
Çok eski zamanlarda, ıssız bir dağ köyünde, Heixin adında bir tiran yaşarmış. Halkı ezmiş ve kötülükler yapmış, insanlara tarifsiz acılar yaşatmış. Kendi gücünü kullanarak Heixin kanunsuz davranmış, yasayı görmezden gelmiş ve halkı zulmetmiş. Çok açgözlüymüş, istediğini alıp halkın mallarını yağmalarmış. Evi altın ve zenginlikle doluymuş. Çok acımasız ve haksızmış, istediği zaman halka zulmetmiş ve onları her kızdığında dövmüş. Masumları bile öldürmüş, birçok ailenin yıkılmasına ve karılarının ve çocuklarının dağılmasına neden olmuş. Sıklıkla her türlü suç işlemiş, kadınlara tecavüz gibi, bu yüzden birçok genç kadın tarafından yıkılmış ve aileleri yok olmuş. Kibirli ve zorbaymış, halkı ezmiş ve kötülükler yapmış. Suçları o kadar çokmuş ki iğrenç derecede kötüymüş ve neredeyse tarif edilemezmiş. Köylüleri tamamen kızdırmış. Köylüler, artık dayanamayacak duruma gelmişler, Heixin'in suçlarını ortaya çıkarmak için birleşmişler ve sonunda onu adalete teslim etmişler. Köylüler nihayet huzur içinde yaşayabilmişler.
Usage
作谓语、定语;指罪恶极大。
Yüklem, sıfat; büyük suçlara işaret eder.
Examples
-
他的罪行罪大恶极,罄竹难书。
tā de zuìxíng zuì dà è jí qìng zhú nán shū
Suçları çok iğrenç ve sayısız.
-
这个恶棍罪大恶极,理应受到严惩。
zhège ègùn zuì dà è jí lǐ yīng shòudào yánchéng
Bu kötü adam çok acımasız ve ağır bir cezayı hak ediyor.