规规矩矩 düzgün
Explanation
形容人品行端正,谨守礼法,行为正派。
Davranışı dürüst ve kanunlara uyan bir kişiyi tanımlar.
Origin Story
从前,在一个小山村里,住着一位名叫李明的年轻人。李明自小受家教严格,为人规规矩矩,从不说谎,也不做任何违反道德伦理的事情。村里人都称赞他为人正直,品德高尚。有一天,村里来了一个算命先生,他声称可以预测人的命运。李明虽然不信这些,但出于好奇,还是去算了一卦。算命先生掐指一算,说李明将来会有大富大贵,但前提是他必须一直保持规规矩矩的生活方式。李明听后,并没有因此而骄傲自满,反而更加严格要求自己,努力做好每一件事情。他始终坚持自己的原则,不为名利所动,不为诱惑所惑。最终,他不仅在事业上取得了成功,而且也赢得了大家的尊重和爱戴。他的故事在村里广为流传,成为了人们学习的榜样。
Eskiden, küçük bir dağ köyünde Li Ming adında genç bir adam yaşarmış. Li Ming çocukluğundan beri katı bir eğitim almış ve her zaman çok düzgün ve terbiyeli olmuş, asla yalan söylememiş ve ahlaki etiği ihlal eden hiçbir şey yapmamış. Köylüler dürüstlüğü ve asil karakteri için onu övüyorlardı. Bir gün, köylerine insanların kaderini tahmin edebileceğini iddia eden bir falcı gelmiş. Li Ming bu tür şeylere inanmasa da, merakından dolayı yine de falcının yanına gitmiş. Falcı, bazı hesaplamalar yaptıktan sonra, Li Ming'in gelecekte çok zengin ve güçlü olacağını, ancak düzgün ve terbiyeli yaşam tarzını koruması şartıyla söylemiş. Bunu duyan Li Ming kibirlenmedi, aksine kendisine daha da sıkı davranmaya başlamış, her şeyi en iyi şekilde yapmaya çalışmış. Her zaman prensiplerine bağlı kalmış, ne şöhret ve servete ne de ayartmalara yenik düşmemiş. Sonunda, sadece kariyerinde başarılı olmakla kalmamış, aynı zamanda herkesin saygı ve sevgisini de kazanmış. Hikayesi köyde yayılmış ve insanlar için örnek olmuş.
Usage
用于形容人的行为举止端正,合乎规矩。
Bir kişinin davranışını düzgün ve kuralcı olarak tanımlamak için kullanılır.
Examples
-
他为人规规矩矩,从不逾矩。
tā wéirén guīgūijǔjǔ, cóng bù yú jǔ
Çok düzgün bir insan, asla kuralları çiğnemez.
-
做人要规规矩矩,不要做违法乱纪的事情
zuòrén yào guīgūijǔjǔ, bùyào zuò wéifǎ luànjì de shìqíng
İnsan her zaman kurallara uymalı ve yasa dışı şeyler yapmamalıdır