触物伤情 chù wù shāng qíng Eşyalara dokunmak acıtır

Explanation

触物伤情,指看到某种事物而引起悲伤的情感。通常是由于该事物与过去的某种痛苦经历或美好回忆相关联,从而引发对往事的追忆和怀念,进而产生悲伤的情绪。

Eşyalara dokunmak acıtır, bir şeye bakarak hissedilen üzüntü duygusuna işaret eder. Genellikle, nesnenin acı verici bir geçmiş deneyimiyle veya güzel bir anıyla ilişkilendirilmesinden kaynaklanır; bu da geçmişin anılarını ve özlemini uyandırarak üzüntüye yol açar.

Origin Story

夕阳西下,孤雁南飞。一位老渔翁坐在江边,望着夕阳,手里拿着一个破旧的鱼网,眼中充满了泪水。这个鱼网是他年轻时父亲留给他的,当年,父亲就是用这个鱼网养活一家老小。如今,父亲早已过世,而他也老了,再也无力出海捕鱼了。看着这饱经风霜的鱼网,老渔翁不禁触物伤情,回忆起往昔的点点滴滴,思绪万千。他仿佛又回到了童年,看到了父亲慈祥的笑容,听到了父亲鼓励的话语。然而,往日的温暖与欢乐,如今却只剩下无尽的伤感与寂寞。他轻轻地抚摸着鱼网,如同抚摸着父亲的遗容,默默地流泪。江风吹拂着他的脸庞,也吹拂着他的心田。他默默地坐在江边,直到夜幕降临,才缓缓起身,蹒跚地走回家去。

xī yáng xī xià, gū yàn nán fēi. yī wèi lǎo yú wēng zuò zài jiāng biān, wàngzhe xī yáng, shǒu lǐ ná zhe yīgè pò jiù de yú wǎng, yǎn zhōng chōng mǎn le lèi shuǐ. zhège yú wǎng shì tā nián qīng shí fù qīn liú gěi tā de, dāng nián, fù qīn jiù shì yòng zhège yú wǎng yǎng huó yī jiā lǎo xiǎo. rújīn, fù qīn zǎo yǐ guò shì, ér tā yě lǎo le, zǎi yě wú lì chū hǎi bǔ yú le. kànzhe zhè bǎo jīng fēng shuāng de yú wǎng, lǎo yú wēng bù jīn chù wù shāng qíng, huí yì qǐ wǎng xī de diǎn diǎn dī dī, sī xù wàn qiān. tā fǎng fú yòu huí dào le tóng nián, kàn dào le fù qīn cí xiáng de xiào róng, tīng dào le fù qīn gǔ lì de huà yǔ. rán ér, wǎng rì de wēn nuǎn yǔ huān lè, rú jīn què zhǐ shèng xià wú jìn de shāng gǎn yǔ jì mò. tā qīng qīng de fǔ mō zhe yú wǎng, rú tóng fǔ mō zhe fù qīn de yí róng, mò mò de liú lèi. jiāng fēng chuī fú zhe tā de liǎn páng, yě chuī fú zhe tā de xīn tián. tā mò mò de zuò zài jiāng biān, zhì dào yè mù jiàng líng, cái huǎn huǎn qǐ shēn, pán shān de zǒu huí jiā qù.

Güneş batarken, yalnız kazlar güneye doğru uçuyordu. Yaşlı bir balıkçı, nehrin kenarında oturmuş, batan güneşi izliyordu; elinde eski, yıpranmış bir balık ağı vardı, gözleri yaşlarla doluydu. Bu balık ağı, gençken babasının ona bıraktığı ağdı ve babası bu ağla ailesini geçindirmişti. Şimdi babası ölmüştü ve o da yaşlanmış, artık denize çıkıp balık tutamayacak kadar güçsüzleşmişti. Bu yıpranmış ağı görünce yaşlı balıkçı, içini alamadığı bir üzüntü duydu, geçmişi adım adım hatırladı, düşünceleri savruldu. Çocukluğuna geri dönmüş gibiydi, babasının şefkatli gülümsemesini görüyor, babasının cesaretlendirici sözlerini duyuyordu. Ancak geçmişin sıcaklığı ve neşesi şimdi sadece sonsuz bir hüzün ve yalnızlık bırakıyordu. Ağı yavaşça okşadı, sanki babasının cansız bedenini okşuyormuş gibi, sessizce ağladı. Nehir rüzgârı yüzüne ve kalbine eserken, gece çökene kadar nehrin kıyısında sessizce oturdu, sonra yavaşça kalkıp eve doğru yürüdü.

Usage

这个成语一般用于描写因看到某些事物而触动悲伤的情绪,多用于书面语。

zhège chéngyǔ yībān yòng yú miáoxiě yīn kàn dào mǒuxiē shìwù ér chùdòng bēishāng de qíngxù, duō yòng yú shūmiàn yǔ.

Bu deyim genellikle belirli şeyleri görerek hissedilen üzüntü duygularını tanımlamak için kullanılır ve çoğunlukla yazılı dilde kullanılır.

Examples

  • 看到故乡的山水,我不禁触物伤情。

    kàn dào gùxiāng de shānshuǐ, wǒ bù jīn chù wù shāng qíng

    Memleketim dağlarını ve nehirlerini görünce kendimi üzgün hissetmekten kendimi alamadım.

  • 他触物伤情,泪流满面。

    tā chù wù shāng qíng,lèi liú mǎn miàn

    Eşyaları görünce çok üzüldü ve gözyaşları sel oldu