酒足饭饱 Tok ve doymuş
Explanation
形容吃饱喝足的状态。
Tokluk ve doygunluk halini tanımlar.
Origin Story
从前,有个叫小明的孩子,他家境贫寒,平时很少能吃饱饭。一天,他终于有机会吃了一顿丰盛的午餐,有香喷喷的米饭,还有红烧肉和美味的汤。他吃得津津有味,直到酒足饭饱,他才放下筷子,心满意足地擦擦嘴。那一刻,他觉得无比幸福,这是他多年来最快乐的一天。小明明白了,食物不仅能填饱肚子,更能带给人幸福感。
Eskiden, nadiren doyasıya yemek yiyen Xiaoming adında fakir bir çocuk yaşarmış. Bir gün, sonunda görkemli bir öğle yemeği yemeye fırsat bulmuş: kokulu pirinç, kızarmış domuz eti ve lezzetli bir çorba. İştahla yemiş ve doyasıya yiyene kadar yemiş. O anda büyük bir mutluluk hissetmiş; hayatının en mutlu günüymüş. Xiaoming, yemeğin sadece midesini doyurmakla kalmayıp mutluluk da getirdiğini anlamış.
Usage
用于描写人吃饱喝足的状态,也常用于比喻其他方面得到满足。
Tokluk ve doygunluk halini tanımlamak için kullanılır, genellikle diğer memnuniyet biçimleri için mecazi olarak kullanılır.
Examples
-
他酒足饭饱之后,便沉沉睡去。
ta jiǔ zú fàn bǎo zhī hòu,biàn chén chén shuì qù.
Yiyecek ve içeceklerini doyasıya yedikten sonra derin bir uykuya daldı.
-
酒足饭饱,精神十足地投入工作。
jiǔ zú fàn bǎo,jīng shén shí zú de tóu rù gōng zuò
Karnı tok ve neşeli bir şekilde işine koyuldu.