隔墙有耳 Duvarların kulakları var
Explanation
比喻秘密的事情容易泄露,说话做事要小心谨慎。
Sırların ne kadar kolay sızabileceğinin bir metaforu; bir insan ne söylediğine ve yaptıklarına dikkat etmelidir.
Origin Story
从前,在一个古老的小镇上,住着一位名叫阿强的年轻木匠。阿强为人老实,手艺精湛,但他有个坏习惯:喜欢在工作间里自言自语,常常把自己的想法和计划都说了出来。有一天,他接了一单重要的活儿——为镇长打造一张精美的书桌。为了保密,他特意关紧了工作间的门窗。然而,不知为何,他设计的图纸和制作的计划,却总是被镇长提前知晓。阿强百思不得其解,直到有一天,他无意中发现,隔壁邻居老李的房间与自己的工作间只有一墙之隔,而且老李经常会凑在墙边偷听。原来,老李的听力非常好,即便隔着墙壁,也能清晰地听到阿强工作间里的动静。阿强这才恍然大悟,原来所谓的'隔墙有耳'是真的。从此以后,阿强在工作中更加谨慎小心,不再随意把自己的想法说出来,终于成功地完成了为镇长打造书桌的任务,再也没有发生过类似的事情。
Bir zamanlar, eski bir kasabada Ah Qiang adında genç bir marangoz yaşarmış. Ah Qiang dürüst ve becerikliymiş, ama kötü bir alışkanlığı varmış: Atölyesinde kendi kendine konuşmayı sever, sık sık düşüncelerini ve planlarını ortaya koyarmış. Bir gün önemli bir iş almış—belediye başkanı için güzel bir masa yapmak. Bunu gizli tutmak için atölyesinin kapılarını ve pencerelerini dikkatlice kapatmış. Ancak, nedense tasarımları ve planları her zaman belediye başkanına önceden bildiriliyormuş. Ah Qiang şaşırmış ta ki bir gün yanlışlıkla komşusu Lao Li'nin odasının atölyesinden sadece bir duvarla ayrıldığını ve Lao Li'nin sık sık duvara kulak verdiğini fark edene kadar. Meğer Lao Li'nin çok iyi bir işitmesi varmış ve duvardan bile Ah Qiang'ın atölyesinde neler olduğunu net bir şekilde duyabiliyormuş. Ah Qiang o zaman 'duvarların kulakları vardır' sözünün doğru olduğunu anlamış. O günden sonra Ah Qiang işinde daha dikkatli olmuş, düşüncelerini rastgele ortaya koymayı bırakmış ve sonunda belediye başkanı için masa yapma görevini benzer olaylar yaşamadan başarıyla tamamlamış.
Usage
用于提醒人们说话做事要谨慎小心,避免泄露秘密。
İnsanları sırlarını ortaya çıkarmamak için sözlerinde ve eylemlerinde dikkatli olmaları konusunda uyarmak için kullanılır.
Examples
-
隔墙有耳,说话小心点!
gé qiáng yǒu ěr, shuō huà xiǎoxīn diǎn!
Duvarların kulakları var, ne dediğine dikkat et!
-
这可是隔墙有耳的地方,千万别说泄密了!
zhè kěshì gé qiáng yǒu ěr de dìfang, qiānwàn bié shuō xiè mì le!
Bu duvarların kulakları olan bir yer, sakın sırlarını anlatma!