风流韵事 romantik ilişki
Explanation
指风雅而有情趣的事,旧指文人诗歌吟咏及琴棋书画等活动,也指男女私情。
Zarif ve zevkli şeyleri ifade eder, daha önce şiir okuma, kaligrafi, resim yapma vb. gibi edebiyatçıların faaliyetlerini, ancak aynı zamanda romantik ilişkileri de ifade ediyordu.
Origin Story
话说江南小镇上,住着一位才华横溢的书生,名叫柳如是。他琴棋书画样样精通,诗词歌赋信手拈来,是远近闻名的风流才子。一日,柳如是与好友在园林赏荷,偶遇一位女子,名叫翠屏,气质高雅,谈吐不凡。二人一见如故,相谈甚欢,自此便开始了他们的风流韵事。柳如是的诗词歌赋中,常出现翠屏的身影,而翠屏的闺阁中,也留下了柳如是许多精妙的画作。他们的爱情故事在小镇上广为流传,成为一段佳话。然而,好景不长,柳如是的仕途不顺,与翠屏不得不分开。多年后,柳如是功成名就,再次来到江南,却发现翠屏早已嫁作他人妇。两人只能遥遥相望,追忆曾经的风流韵事,感慨万千。
Çin'in güneyindeki büyüleyici bir kasabada, Liu Rushi adında son derece yetenekli bir bilgin yaşarmış. Müzik, masa oyunları, kaligrafi ve resim gibi çeşitli sanatlarda ustaydı ve kolayca şiir ve şarkı yazabiliyordu. Bir gün, bir bahçede gezerken, Cui Ping adında zarif ve kültürlü bir kadınla karşılaştı. Hemen aşık oldular ve tutkulu bir romantizm yaşadılar. Liu'un şiirleri genellikle Cui Ping'e göndermeler içeriyordu ve Liu'nun birçok mükemmel resmi Cui Ping'in odasını süslüyordu. Aşk hikayeleri tüm kasabaya yayıldı ve ünlü bir anekdot haline geldi. Ancak mutlulukları kısa sürdü. Liu Rushi kariyerinde başarısızlıklar yaşadı ve Cui Ping'den ayrılmak zorunda kaldı. Yıllar sonra, başarıya ulaştıktan sonra geri döndü, ancak Cui Ping'in evli olduğunu gördü. Sadece uzaktan birbirlerine bakabilir, ortak romantizmilerini hatırlayabilirlerdi.
Usage
多用于形容男女之间的爱情故事,或文人雅士风流倜傥的生活经历。
Genellikle erkekler ve kadınlar arasındaki aşk hikayelerini veya akademisyenler ve edebiyatçıların zarif ve sıra dışı yaşam deneyimlerini tanımlamak için kullanılır.
Examples
-
他的风流韵事在当地传为佳话。
tā de fēngliú yùnshì zài dangdì chuán wéi jiāhuà
Aşk hikayeleri yerel bir efsane oldu.
-
这件风流韵事,在当时引起了不小的轰动。
zhè jiàn fēngliú yùnshì, zài dāngshí yǐnqǐle bù xiǎo de hōngdòng
Bu aşk ilişkisi o zamanlar büyük bir yankı uyandırdı