风雨不透 rüzgar ve suya dayanıklı
Explanation
形容封闭或包围得十分紧密,风雨都透不进来。比喻人多拥挤,毫无缝隙。
Tamamen kapalı veya çevrili bir şeyi tanımlar, böylece ne rüzgar ne de yağmur içeri giremez. Boşluk olmayan yoğun bir kalabalığı gösterir.
Origin Story
古时候,在一个偏僻的小村庄里,住着一户人家,他们家境贫寒,住的是一间破旧的小屋。每当刮风下雨的时候,屋里就会漏水,日子过得很是艰辛。有一天,村里来了一个工匠,他看到这户人家的窘境,便主动提出要帮他们修缮房屋。工匠心灵手巧,他用了几天时间,把房屋修缮一新。房屋的墙壁加固了,屋顶也补好了,从此以后,无论刮风下雨,屋里都干干净净,风雨不透。这户人家感激不尽,从此过上了安居乐业的生活。
Çok eski zamanlarda, ıssız bir köyde, harap olmuş bir evde yaşayan yoksul bir aile vardı. Her rüzgar ve yağmurda evleri su alır ve hayatları çok zordu. Bir gün, köylerine bir usta geldi, bu ailenin durumunu görünce evlerini tamir etmelerine yardım teklif etti. Usta yetenekliydi ve evin tamir edilmesi için birkaç gün harcadı. Evin duvarları güçlendirildi ve çatısı onarıldı. O zamandan beri, ne kadar şiddetli rüzgar ve yağmur olursa olsun, evleri kuru ve temiz kaldı, rüzgar ve yağmur içeri giremedi. Aile minnettardı ve o zamandan beri huzurlu ve mutlu bir hayat yaşadı.
Usage
作状语、定语;形容封闭或包围得十分紧密。
Zarfla veya sıfat olarak; tamamen kapalı veya çevrili bir şeyi tanımlar.
Examples
-
会议室里人山人海,风雨不透。
huiyishi li ren shan ren hai, fengyu butou
Toplantı odası tıklım tıklımdı, hava ve suya dayanıklıydı.
-
暴雨倾盆,大家躲在帐篷里,风雨不透。
baoyu qingpen, da jia duo zai zhangpeng li, fengyu butou
Yağmur şiddetli bir şekilde yağıyordu, herkes rüzgar geçirmez bir çadırda saklandı, elementlerden tamamen korunuyordu.