高人一等 diğerlerinden üstün
Explanation
比一般人优秀,超出常人水平。
Ortalama insanlardan üstün, sıradan seviyeyi aşan.
Origin Story
话说唐朝时期,有个叫李白的诗人,他的诗才可谓是高人一等,无人能及。一次,皇帝召见他,要他即兴作诗一首。李白提笔挥毫,顷刻间便完成了一首气势磅礴,意境深远的诗作,令在场的所有文人都叹为观止,就连皇帝也赞赏有加。从此,李白之名更是响彻大江南北,成为一代诗仙。他的诗歌不仅高人一等,更流传至今,被后世无数人传颂。
Söylendiğine göre Tang Hanedanlığı sırasında, şiir yeteneği eşsiz olan Li Bai adında bir şair vardı. Bir gün imparator onu çağırdı ve yerinde bir şiir yazmasını istedi. Li Bai fırçasını aldı ve bir anda görkemli ve derin bir atmosfer yaratan bir şiir tamamladı, orada bulunan tüm bilginleri hayrete düşürdü, hatta imparator bile onu çok övdü. O zamandan beri Li Bai'nin adı tüm ülkeye yayıldı ve büyük bir şair oldu. Şiirleri sadece olağanüstü değil, aynı zamanda günümüze kadar ulaşmış ve gelecek nesiller tarafından takdir edilmiştir.
Usage
形容一个人才能或技艺超过一般人,达到很高的水平。
Bir kişinin ortalama yeteneklerini veya becerilerini aşan ve çok yüksek bir seviyeye ulaşan yetenek veya becerisini tanımlamak için kullanılır.
Examples
-
他学习刻苦,成绩一直名列前茅,真是高人一等!
ta xuexi keku, chengji yizhi minglie qianmao, zhen shi gaoren yideng!
Çok çalışıyor ve her zaman en iyi öğrenciler arasında yer alıyor, gerçekten diğerlerinden üstün!
-
他的设计方案独具匠心,高人一等。
ta de sheji fang'an duju jiangxin, gaoren yideng
Tasarım önerisi benzersiz ve üstün.