一厢情愿 Tek taraflı
Explanation
形容一个人不顾实际情况,只凭自己的主观愿望做事。
Bir kişinin gerçek durumu dikkate almadan kendi öznel isteklerine göre hareket ettiğini anlatır.
Origin Story
在一个繁华的城市里,住着一位名叫小丽的女孩,她从小就爱幻想,喜欢童话故事里王子与公主的浪漫爱情。有一天,她在街上遇到了一位英俊潇洒的男孩,小丽便一厢情愿地认定他就是自己梦寐以求的白马王子。她开始对他嘘寒问暖,主动示好,可是男孩却对她的热情无动于衷。小丽却执迷不悟,仍然相信自己一定能打动他,最终赢得他的爱情。然而,事实却并非如此,男孩一直没有接受她的爱意,最终小丽只能独自黯然神伤。
Canlı bir şehirde, çocukluğundan beri hayal kurmayı seven ve prenslerle prenseslerin romantik aşkına dair masallara ilgi duyan Xiaoli adında bir kız yaşıyordu. Bir gün, sokakta yakışıklı ve büyüleyici bir erkekle karşılaştı. Xiaoli ona hemen aşık oldu ve onun hayallerinin prensi olduğuna inandı. Ona bakmaya ve ilgisini çekmeye başladı, ancak erkek onun sevgisine karşı kayıtsız kaldı. Ancak Xiaoli azimli kaldı ve sonunda onu kazanabileceğine ve aşkını kazanabileceğine inandı. Bununla birlikte, gerçeklik farklı çıktı. Erkek asla karşılık vermedi ve sonuç olarak Xiaoli üzgün ve hayal kırıklığına uğramış kaldı.
Usage
这个成语常用来批评那些不顾实际情况,一味追求自己愿望的人。
Bu deyim genellikle gerçek durumu göz önünde bulundurmadan kendi isteklerini yerine getirmek için ısrar edenleri eleştirmek için kullanılır.
Examples
-
他一厢情愿地认为我会答应他的请求。
ta yi xiang qing yuan de ren wei wo hui da ying ta de qing qiu.
Oyunun benim talebimi kabul edeceğimi düşünüyor.
-
你一厢情愿地认为我会支持你,太天真了!
ni yi xiang qing yuan de ren wei wo hui zhi chi ni, tai tian zhen le!
Senin beni destekleyeceğimi düşünüyorsun, ne kadar saf!