一物不知 Hiçbir şey bilmemek
Explanation
指对某一事物有所不知。比喻知识尚有欠缺。
Belirli bir şey hakkında bilgi eksikliğine işaret eder. Bilgi eksikliğinin bir metaforudur.
Origin Story
年轻的书生李白,勤奋好学,博览群书。一日,他来到一位老学究家拜访,老学究见他年轻气盛,便想考考他。老学究指着书房里满满的书架说:“小伙子,这些书你都读过吗?”李白谦虚地答道:“不敢说都读过,但对于大部分书籍,我都略知一二。不过,这浩瀚的学海,我仍然一物不知的地方很多,还需要继续努力学习。”老学究听后,赞许地点点头,夸奖李白谦虚好学,并鼓励他继续努力,不断提升自己。
Genç bir bilgin olan Li Bai çalışkan ve bilgiliydi ve çok okumuştu. Bir gün yaşlı bir bilgine ziyarete gitti. Yaşlı bilgin, gençliğinin kibrini görünce onu denemek istedi. Yaşlı bilgin çalışma odasındaki kitaplıkları göstererek, "Genç adam, bütün bu kitapları okudun mu?" diye sordu. Li Bai alçakgönüllülükle, "Hepsini okuduğumu söylemeye cesaret edemem, ama çoğunun genel bir bilgisine sahibim. Ancak bu engin bilgi denizinde hala bilmediğim birçok şey var ve çok çalışmaya devam etmem gerekiyor." diye cevapladı. Yaşlı bilgin onaylarcasına başını salladı, Li Bai'nin alçakgönüllülüğünü ve çalışkanlığını övdü ve çabalarına devam etmesini ve sürekli kendini geliştirmesini teşvik etti.
Usage
通常用作谓语、定语,形容知识的不足。
Genellikle bilgi eksikliğini tanımlamak için yüklem veya sıfat olarak kullanılır.
Examples
-
他虽然学识渊博,但在某些方面仍然一物不知。
tā suīrán xuéshí yuānbó, dàn zài mǒuxiē fāngmiàn réngrán yī wù bù zhī
Çok bilgili olmasına rağmen, bazı konularda hala hiçbir şey bilmiyor.
-
对于这个新技术,我还一物不知,需要尽快学习。
duìyú zhège xīn jìshù, wǒ hái yī wù bù zhī, xūyào jǐnkuài xuéxí
Bu yeni teknoloji hakkında hala hiçbir şey bilmiyorum ve en kısa sürede öğrenmem gerekiyor.