不可开交 aşırı meşgul
Explanation
形容事情繁多,难以处理,无法脱身。
Bir insanın çok fazla şeyle boğuştuğu ve kendini kurtaramadığı bir durumu tanımlar.
Origin Story
老张是一位勤劳的农民,他家的田地多,一年四季都有农活要做。春天要播种,夏天要除草,秋天要收割,冬天要积肥。此外,他还养着鸡鸭鹅,每天都要喂食,还要打扫鸡圈鸭舍。老张每天从早忙到晚,一刻也不得闲。邻居们看他忙得不可开交,都劝他少种些地,少养些家禽,但他总是摇摇头说:“我闲不住,我得把这些活都干完。”
Yaşlı Zhang çalışkan bir çiftçiydi. Ailesinin çok fazla arazisi vardı ve yıl boyunca sürekli tarım işi vardı. İlkbaharda ekim yapması, yazın ot temizlemesi, sonbaharda hasat etmesi ve kışın gübre toplaması gerekiyordu. Ayrıca tavuk, ördek ve kaz da yetiştiriyordu. Her gün onları beslemesi ve kümeslerini temizlemesi gerekiyordu. Yaşlı Zhang sabah akşam çalışıyordu, hiç dinlenmek için vakti olmuyordu. Komşuları onun ne kadar meşgul olduğunu görüp ona daha az arazi işleyip daha az kümes hayvanı yetiştirmesini tavsiye ettiler, ancak o her zaman başını sallayıp şöyle diyordu: “Boş oturamam; bütün bu işi bitirmem gerekiyor.”
Usage
用于形容非常忙碌,难以应付各种事情的状态。
Bir kişinin aşırı derecede meşgul olduğunu ve çeşitli şeylerle başa çıkamadığını tanımlamak için kullanılır.
Examples
-
他被工作缠得不可开交,连吃饭的时间都没有。
ta bei gongzuo chand de buke kaigiao,lian chifan de shijian dou meiyou.
O kadar çok çalışıyordu ki yemek yemeye bile vakti yoktu.
-
事情太多,我忙得不可开交。
shiqing tai duo,wo mang de buke kaigiao
Çok fazla işim var, çok meşgulüm.