临危不惧 Tehlike karşısında sakin kalmak
Explanation
临危不惧,意思是在遇到危险的时候,一点也不害怕,保持镇定,勇敢面对。它体现了一种积极乐观的精神和强大的心理素质。
Bu atasözü, tehlike karşısında sakin ve toplanmış kalmak ve cesurca yüzleşmek anlamına gelir. Olumlu ve iyimser bir ruhu ve güçlü zihinsel dayanıklılığı yansıtır.
Origin Story
在战国时期,有一个名叫廉颇的将军,他以勇猛善战著称。一次,秦军来犯,形势危急,许多士兵都害怕得瑟瑟发抖。而廉颇却临危不惧,他召集士兵,慷慨激昂地鼓励他们说:“我们都是身经百战的勇士,难道怕小小的秦军?我们要奋勇杀敌,保卫我们的家园!”士兵们听了他的话,士气大振,最终取得了胜利。
Savaşan Devletler Dönemi'nde, cesareti ve savaş becerileriyle bilinen Lian Po adında bir general vardı. Bir keresinde, Qin ordusu saldırdığında durum kritikleşti ve birçok asker korkudan titriyordu. Ancak Lian Po sakin kaldı. Askerlerini topladı ve onları coşkulu bir konuşmayla cesaretlendirdi:
Usage
临危不惧常常用来形容人在遇到危险或困难时,表现出的勇敢、镇定和沉着冷静的态度。
Bu atasözü, bir kişinin tehlike veya zorluklarla karşı karşıya kaldığında gösterdiği cesareti, sakinliği ve soğukkanlılığı tanımlamak için sıklıkla kullanılır.
Examples
-
面对危难,他临危不惧,镇定自若地指挥着大家。
miàn duì wēi nán, tā lín wēi bù jù, zhèn dìng zì ruò dì zhǐ huī zhē zhe dà jiā.
Tehlike karşısında sakin kaldı ve herkesi sakin bir şekilde yönlendirdi.
-
面对敌人的威胁,战士们临危不惧,英勇战斗。
miàn duì dí rén de wēi xié, zhàn shì men lín wēi bù jù, yīng yǒng zhàn dòu.
Düşman tehditleri karşısında askerler korkusuzca ve cesurca savaştılar.
-
领导干部要做到临危不惧,才能在关键时刻发挥作用。
lǐng dǎo gān bù yào zuò dào lín wēi bù jù, cái néng zài guān jiàn shí kè fā huī zuò yòng.
Liderler, kritik durumlarda rol oynayabilmek için tehlike karşısında sakin kalabilmelidir.