人烟稀少 seyrek nüfuslu
Explanation
形容人口少,居住的人比较少。
Az nüfus yoğunluğuna sahip, az insanın yaşadığı bir alanı tanımlar.
Origin Story
很久以前,在一片广袤无垠的大草原上,生活着一个游牧民族。他们过着逐水草而居的生活,一年四季都在草原上迁徙。有一天,他们发现了一个美丽的地方,那里有一条清澈的小河,河边长满了鲜嫩的青草,但是这里人烟稀少,几乎看不到其他人的踪迹。起初,他们有些害怕,担心这里会有危险,但是由于这片水草丰美的土地太吸引人了,他们还是决定在这里定居下来。他们在这里搭建起了帐篷,开始过起了平静而幸福的生活。随着时间的推移,他们的族人越来越多,这里也逐渐繁荣起来。他们用自己的勤劳和智慧,将这片人烟稀少的地方变成了一个充满生机和希望的乐园。
Çok eski zamanlarda, geniş bir otlukte bir göçebe halk yaşıyordu. Su ve ot izleyerek yaşıyor, yıl boyunca otluğun üzerinde göç ediyorlardı. Bir gün, berrak bir nehrin aktığı ve nehir kıyısının taze ve yumuşak otlarla kaplı olduğu güzel bir yer keşfettiler, ancak seyrek nüfusluydu, neredeyse hiç başka bir insan görünmüyordu. Başlangıçta, biraz korktular ve bir tehlike olabileceğinden endişelendiler, ancak bu su ve ot arazisi çok çekici olduğundan, yine de oraya yerleşmeye karar verdiler. Çadırlarını kurdular ve huzurlu ve mutlu bir hayat kurdular. Zamanla, kabileleri büyüdü ve bu yer giderek daha müreffeh hale geldi. Çalışmaları ve bilgelikleriyle, bu seyrek nüfuslu yeri hayat ve umut dolu bir cennete dönüştürdüler.
Usage
作谓语、定语;形容人口少,居住的人比较少。
Yüklem ve sıfat olarak; Az nüfus yoğunluğuna sahip bir alanı tanımlar.
Examples
-
这山区人烟稀少,交通不便。
zhè shān qū rényān xīshǎo, jiāotōng bùbiàn
Bu dağlık bölge seyrek nüfusludur ve ulaşım zordur.
-
由于环境污染,这里人烟稀少,与过去热闹的景象形成鲜明对比。
yóuyú huánjìng wūrǎn, zhèlǐ rényān xīshǎo, yǔ guòqù rènao de xìngxiàng xíngchéng xiānmíng duìbǐ
Çevre kirliliği nedeniyle, burası seyrek nüfusludur ve geçmişin hareketli görüntüsünün tam tersidir..