仁至义尽 iyilik ve adaletin en üst düzeyi
Explanation
形容人的善意和帮助已经达到了最大限度。
bir insanın iyiliğinin ve yardımının en üst düzeye ulaştığını tanımlar.
Origin Story
从前,在一个偏僻的小山村里,住着一位名叫老实的善良农民。他勤劳朴实,乐于助人,在村里享有极高的声誉。一日,一场突如其来的洪水袭击了村庄,许多房屋被冲毁,农田被淹没。老实的家也未能幸免,但他并没有因此而自怨自艾,反而积极组织村民自救,带领大家转移财物,抢救粮食。洪水过后,村里一片狼藉,许多村民都失去了家园,流离失所。老实的家虽然也损失惨重,但他却毫不犹豫地将自己仅剩的一些粮食和衣物分发给那些更需要帮助的人们。他还四处奔走,向外求援,为村民们争取更多的救济物资。他每天都忙碌不停,为了让灾民们尽快恢复正常生活,他尽己所能地帮助他们,直到最后精疲力尽,才缓缓地坐下休息。他的行为感动了整个村庄的人们,大家纷纷赞扬他的仁至义尽,称他是村里的恩人。
Çok eski zamanlarda, geniş bir dağ sırasının kalbinde bulunan küçük bir köyde, Dürüst adında iyi kalpli bir çiftçi yaşıyordu. Cömertliği ve şefkatiyle tüm ülkede tanınıyordu. Bir gün, köyü yerle bir eden yıkıcı bir sel felaketi yaşandı, evler ve ürünler yok oldu. Dürüst'ün kendi evi de ağır hasar gördü, ancak o vakit kaybetmeden kurtarma çalışmalarını organize etti. Komşularının eşyalarını güvenli bir yere taşımalarına yardım etti ve ihtiyaç sahiplerine yiyecek ve barınak dağıtmak için yorulmadan çalıştı. Sel suları çekildikten sonra bile, Dürüst topluluğunun yeniden yapılanmasına yardımcı olmaya devam etti. Komşularıyla omuz omuza çalışarak evlerin onarımına yardım etti ve tümünü kaybedenlere yardım etmek için az paralı tasarruflarını kullandı. Özveriliği ve bağlılığı topluluğunu etkiledi ve herkesin 'renzhiyijin'i gerçekten kişileştirdiğine karar verdiler.
Usage
用于形容对人对事已经尽了最大的努力。
bir kişi veya şey için elinden gelenin en iyisini yaptığını tanımlamak için kullanılır.
Examples
-
他为朋友两肋插刀,真是仁至义尽。
tā wèi péngyou liǎng lèi chā dāo, zhēnshi rén zhì yì jìn.
Arkadaşı için canını verecek kadar kendini adadı, gerçekten çok yardımsever biri.
-
他对这件事仁至义尽,已经尽力了。
tā duì zhè jiàn shì rén zhì yì jìn, yǐjīng jìnlì le。
Bu konuda elinden gelenin en iyisini yaptı, sonuna kadar uğraştı.