做贼心虚 zuò zéi xīn xū vicdan azabı

Explanation

形容做了坏事后害怕被人发现,心里不安。

Yanlış bir şey yaptıktan sonra keşfedilmekten korktuğu için huzursuz olan birini tanımlamak için kullanılır.

Origin Story

从前,在一个偏僻的小村庄里,住着一位名叫阿牛的年轻农民。阿牛为人老实,勤勤恳恳,但却总是不小心犯些小错,比如偷摘邻居家的果子,或者偷偷地拿走一些小物件。每当他做了这些事后,心里总是忐忑不安,总觉得有人在背后盯着他,甚至在睡梦中也会惊醒,梦到有人来抓他。 有一次,村里举办了一场盛大的庙会,阿牛也兴致勃勃地去了。庙会上人山人海,热闹非凡,各种小吃、杂耍让人目不暇接。阿牛在人群中穿梭,看到一个摊位上摆满了各种精美的工艺品,他忍不住拿走了一块精致的小木雕。 拿了小木雕后,阿牛感到前所未有的紧张,他像做贼一样东张西望,生怕被人发现。他加快脚步,想要尽快离开庙会,可是心里却越来越不安,仿佛有人在追赶他一样。回到家后,他把小木雕藏了起来,但仍然无法平静下来,整夜辗转反侧,无法入睡。 第二天,村长发现小木雕不见了,他开始四处寻找,最后把目光锁定在阿牛身上。阿牛看到村长走近,立刻紧张得手脚发抖,说话也结结巴巴的。村长一眼就看穿了他的心思,严肃地对他说:“阿牛,做人要诚实,做错事就要勇敢地承担责任。”阿牛终于承认了自己的错误,并把小木雕还给了村长。 从那以后,阿牛深刻地体会到了做贼心虚的滋味,他再也不敢做任何对不起别人的事情了。他开始努力做一个正直善良的人,用自己的勤劳和诚实赢得了村民的尊重和爱戴。

congqian, zai yige pianpi de xiaocunzhuang li, zhuzhe yiwai ming jiao aniude nianqing nongmin. aniuren wei laoshi, qinqukkengken, dan que zong shi bushixin fan xie xiaocuo, biru tou zhai linju jia de guozi, huozhe toutoudi na zou yixie xiao wujian. meidang ta zuole zhexie shihou, xinli zong shi tantebuan, zong jue de youren zai beihou dingzhe ta, shenzhi zai shuimeng zhong ye hui jingxing, mengdao youren lai zhua ta.

Eskiden, ıssız bir köyde An Niu adında genç bir çiftçi yaşarmış. An Niu dürüst ve çalışkan biriymiş, ama sık sık küçük hatalar yaparmış, örneğin komşularının bahçelerinden meyve çalmak veya gizlice küçük eşyalar almak gibi. Bunları her yaptığı zaman, sanki arkasından biri izliyormuş gibi huzursuz hissedermiş. Hatta geceleri yakalanma korkusuyla uyanırmış. Bir gün köyde büyük bir şenlik düzenlenmiş ve An Niu da heyecanla katılmış. Şenlik çok kalabalık ve çeşitli atıştırmalıklarla ve gösterilerle doluymuş. An Niu kalabalığın arasında dolaşırken, gözüne çeşitli güzel el işlerinin sergilendiği bir tezgah takılmış. Güzel bir küçük ahşap heykelciği almaktan kendini alamamış. Heykelciği aldıktan sonra An Niu daha önce hiç hissetmediği bir kaygı yaşamış. Keşfedilmekten korkarak sinirli bir şekilde etrafına bakınmış. Şenliği olabildiğince çabuk terk etmek için hızlanmış, ama kalbi gittikçe daha çok rahatsız olmuş, sanki biri onu kovalıyormuş gibi. Eve döndüğünde heykelciği saklamış, ama yine de sakinleşememiş ve bütün gece uykusuz kalmış. Ertesi gün köy ağası heykelciğin kaybolduğunu fark etmiş ve aramaya başlamış. Sonunda şüpheleri An Niu'ya yönelmiş. An Niu köy ağasını yaklaşırken görünce, korkudan titremeye ve kekeleyerek konuşmaya başlamış. Köy ağası suçluluk duygusunu hemen fark etmiş ve ciddi bir şekilde demiş ki: "An Niu, dürüst olmalısın ve bir hata yaptıysan cesurca sorumluluk almalısın." An Niu sonunda yanlışını itiraf etmiş ve heykelciği köy ağasına geri vermiş. O günden sonra An Niu vicdan azabının ne demek olduğunu tam olarak anlamış. Bir daha hiçbir yanlış şey yapmaya cesaret edememiş ve dürüst ve iyi bir insan olmaya çalışarak, çalışkanlığı ve dürüstlüğüyle köylülerin saygı ve sevgisini kazanmış.

Usage

作谓语、定语、状语;指做了亏心事后害怕被人知道,心里不安。

zuo weiyǔ, dìngyǔ, zhuàngyǔ; zhǐ zuò le kuīxīnshì hòu hàipà bèi rén zhīdào, xīnli bù'ān.

Yüklem, sıfat ve zarf olarak kullanılır; yanlış bir şey yaptıktan sonra keşfedilmekten korktuğu için huzursuz olan birini tanımlar.

Examples

  • 他做贼心虚,不敢出门。

    ta zuo zei xin xu, bugan chumen

    Suçluluk duygusundan dolayı huzursuz.

  • 一看他那鬼鬼祟祟的样子,就知道他是做贼心虚。

    yikan ta na guiguisuicui de yangzi, jiu zhidao ta shi zuo zei xin xu

    Gizli davranışları vicdanının rahat olmadığını gösteriyor