判若两人 tamamen farklı
Explanation
形容一个人前后表现、态度变化很大,就像两个人一样。
Bir kişinin davranış ve tavrının çok dramatik bir şekilde değiştiğini, sanki iki farklı insanmış gibi olduğunu anlatır.
Origin Story
从前,在一个小山村里,住着一位名叫小明的年轻人。他平时沉默寡言,性格内向,喜欢独自一人看书学习。村里人都说他是一个老实巴交的人,从不惹是生非。然而,有一天,小明突然变了个人似的,变得异常活泼开朗,整天和朋友们嬉戏打闹,甚至还学会了喝酒。这种变化让村里人都感到惊讶不已,他们不明白小明为什么会发生如此巨大的转变。原来,小明最近迷上了一部武侠小说,小说中主人公的侠肝义胆深深地吸引了他。他开始模仿小说中的人物,试图让自己变得勇敢、自信,也试图摆脱过去那种沉默寡言的性格。但是,他这种变化并没有持续多久,因为这只是他的一时兴起,很快他就又恢复了原来的模样。虽然小明的变化仅仅是一时的,但是却足以说明一个人在不同环境和心境下的表现差异之大,也足以说明“判若两人”这个成语的含义。
Bir zamanlar, küçük bir dağ köyünde Xiaoming adında genç bir adam yaşarmış. Genellikle sessiz ve içine kapanıktı, vaktinin çoğunu yalnız başına kitap okuyarak ve çalışarak geçirirdi. Köylüler onu asla sorun aramayan dürüst ve sade bir adam olarak tanımlarlardı. Ancak bir gün Xiaoming aniden değişti. Olağanüstü neşeli ve dışa dönük oldu, gün boyunca arkadaşlarıyla oynadı ve hatta alkol almaya başladı. Bu değişim köylüleri çok şaşırttı. Xiaoming'in neden bu kadar çok değiştiğini anlamıyorlardı. Meğerse Xiaoming son zamanlarda bir wuxia romanına kapılmıştı. Romanın kahramanı, cesareti ve doğruluğuyla onu derinden etkilemişti. Romanın kahramanını taklit etmeye başladı, cesur ve kendine güvenen biri olmaya çalışıyor ve önceki sessiz ve içine kapanık kişiliğinden kurtulmaya çalışıyordu. Ancak bu değişim uzun sürmedi, çünkü sadece geçici bir hevesti. Kısa süre sonra eski haline döndü. Xiaoming'in değişimi geçici olsa da, farklı ortamlarda ve ruh hallerinde bir insanın davranışlarındaki büyük farkı ve "判若两人" deyiminin anlamını açıklamak için yeterlidir.
Usage
用于形容一个人前后表现截然不同,如同两个人一般。常用于贬义,表示不满或嘲讽。
Bir kişinin önceki ve sonraki davranışlarının tamamen farklı olduğunu, sanki iki farklı insanmış gibi olduğunu anlatmak için kullanılır. Genellikle olumsuz bir anlamda, memnuniyetsizliği veya alayı ifade etmek için kullanılır.
Examples
-
他今天的表现判若两人,上午还萎靡不振,下午却精神抖擞地完成了任务。
tā jīntiān de biǎoxiàn pàn ruò liǎng rén, shangwǔ hái wěimí bù zhèn, xiàwǔ què jīngshén dǒusǒu de wánchéng le rènwu。
Bugünkü performansı iki farklı insana benziyordu; sabah halsizdi, ancak öğleden sonra görevi büyük bir canlılıkla tamamladı.
-
这场比赛中,他判若两人,上半场表现糟糕,下半场却技惊四座。
zhè chǎng bǐsài zhōng, tā pàn ruò liǎng rén, shàng bàn chǎng biǎoxiàn zāogāo, xià bàn chǎng què jì jīngsìzuò。
Bu maçta adeta bambaşka biriydi; ilk yarıda kötü performans sergiledi, ancak ikinci yarıda herkesi yetenekleriyle şaşırttı.