山珍海错 shān zhēn hǎi cuò Dağ lezzetleri ve deniz hazineleri

Explanation

山珍海错指山里和海里出产的各种珍贵食品,泛指丰富的菜肴。

Dağ lezzetleri ve deniz hazineleri, dağlarda ve denizlerde üretilen çeşitli değerli yiyecekleri ifade eder, genellikle zengin yemekleri ifade eder.

Origin Story

很久以前,在富饶美丽的江南水乡,住着一位名叫阿福的渔民。阿福世代以打鱼为生,对大海有着深厚的感情。他不仅擅长捕鱼,还对各种海产了如指掌。一天,阿福出海捕鱼,意外收获颇丰,各种鲜美的海鱼、肥美的海虾、鲜嫩的海蟹……装满了他的小船。傍晚时分,阿福满载而归,妻子早已准备好丰盛的晚餐。桌子上摆满了阿福精心挑选的山珍海错,有他亲手制作的鱼丸汤,清蒸的石斑鱼,还有香喷喷的烤虾。看着满桌子的美味佳肴,阿福和妻子开心地吃了起来。他们一边享受着美味,一边谈论着大海的故事,感受着生活的幸福与甜蜜。

hěnjiǔ yǐqián, zài fùráo měilì de jiāngnán shuǐxiāng, zhùzhe yī wèi míng jiào ā fú de yúmín. ā fú shidài yǐ dǎ yú wéi shēng, duì dàhǎi yǒuzhe shēnhòu de gǎnqíng. tā bù jǐn shàncháng bǔ yú, hái duì gèzhǒng hǎichǎn le rú zhǐ zhǎng. yītiān, ā fú chū hǎi bǔ yú, yìwài shōuhuò pōfēng, gè zhǒng xiānměi de hǎiyú, féiměi de hǎi xiā, xiānnèn de hǎi xiè…… zhuāng mǎn le tā de xiǎochuán. bàngwǎn shífēn, ā fú mǎnzài ér guī, qīzi zǎoyǐ zhǔnbèi hǎo fēngshèng de wǎncān. zhuōzi shàng bǎi mǎn le ā fú jīngxīn tiāoxuǎn de shān zhēn hǎi cuò, yǒu tā qīnshǒu zhìzuò de yú wán tāng, qīng zhēng de shíbānyú, hái yǒu xiāngpēnpēn de kǎo xiā. kànzhe mǎn zhuōzi de měiwèi jiāyáo, ā fú hé qīzi kāixīn de chī le qǐlái. tāmen yībiān xiǎngshòuzhe měiwèi, yībiān tǎnlùn zhe dàhǎi de gùshì, gǎnshòuzhe shēnghuó de xìngfú yǔ tiánmì.

Çok uzun zaman önce, zengin ve güzel Jiangnan su kasabasında A Fu adında bir balıkçı yaşıyordu. A Fu nesillerdir balıkçıydı ve denize derin bir sevgi besliyordu. Sadece balıkçılıkta yetenekli olmakla kalmıyor, aynı zamanda her türlü deniz ürününü de tanıyordu. Bir gün A Fu denize balık tutmaya gitti ve beklenmedik bir şekilde bol bir av yaptı: çeşitli lezzetli deniz balıkları, şişman karidesler, yumuşak yengeçler… küçük teknesi doluydu. Akşam A Fu dolu bir yük ile geri döndü. Karısı zaten muhteşem bir akşam yemeği hazırlamıştı. Masa, A Fu'nun özenle seçtiği dağ lezzetleri ve deniz hazineleriyle doluydu: ev yapımı balık topu çorbası, buğulama levrek ve kokulu ızgara karides. Lezzetli yemeklerle dolu masaya bakarak A Fu ve karısı neşeyle yemek yediler. Lezzetli yemeğin tadını çıkarırken deniz öykülerini anlattılar ve hayatın mutluluğunu ve tatlılığını hissettiler.

Usage

常用来形容菜肴丰盛、种类繁多。

cháng yòng lái xíngróng càiyáo fēngshèng, zhǒnglèi fánduō

Genellikle zengin ve çeşitli yemekleri tanımlamak için kullanılır.

Examples

  • 这顿饭菜真是山珍海错,令人垂涎欲滴。

    zhè dùn fàncài zhēnshi shān zhēn hǎi cuò, lìng rén chuíxián yùdī.

    Bu yemek gerçekten harika bir ziyafet, çok lezzetli.

  • 他家里的摆设,琳琅满目,简直是山珍海错。

    tā jiā lǐ de bǎishe, línlángmǎnmù, jiǎnzhí shì shān zhēn hǎi cuò

    Evinde çok güzel şeyler var, gerçek bir nadir eşyalar hazinesi