意气轩昂 azim ve özgüven
Explanation
形容人精神饱满,气概昂扬的样子。
Enerjik ve özgüvenli birini tanımlar.
Origin Story
话说唐朝时期,一位年轻的书生名叫李白,他胸怀大志,渴望建功立业。一日,他告别家乡,前往长安赶考。路途漫漫,但他心中充满希望,脚步轻快。当他来到长安城外时,只见城墙高耸,气势雄伟,李白心中豪情万丈,意气轩昂。他相信自己凭借过人的才华和满腔的热血,一定能够金榜题名,实现自己的理想。他整理衣衫,昂首挺胸,大步流星地走进了长安城。他来到考场,只见考生济济一堂,个个神情紧张,李白却泰然自若,他提笔疾书,文思泉涌,一篇篇气势磅礴的试卷从他手中诞生。最终,李白不负众望,高中状元,他的意气轩昂,感染了所有的人。
Bir zamanlar, Tang Hanedanlığı döneminde yaşayan Li Bai adında genç bir bilgin vardı, büyük hırsları vardı ve başarıyı arzuluyordu. Bir gün, memleketine veda etti ve imparatorluk sınavlarına girmek için Chang’an’a doğru yola koyuldu. Yolculuk uzundu, ama kalbi umut doluydu ve adımları hafifti. Chang’an şehrinin dışında, yüksek, görkemli ve muhteşem şehir surlarını gördü. Li Bai’nin kalbi hırsla doldu ve kendini enerjik ve özgüvenli hissetti. Olağanüstü yeteneği ve büyük coşkusuyla büyük bir başarıya ulaşacağına ve ideallerini gerçekleştireceğine inanıyordu. Kıyafetlerini düzeltti, başını dik tuttu ve güvenle Chang’an şehrine girdi. Sınav salonunda, her biri gergin görünen birçok adayı gördü. Ancak Li Bai sakin ve huzurlu kaldı. Fırçasını aldı ve hızlıca yazdı, düşünceleri engellenmeden kağıda aktı. Birbirinden güçlü sınav kağıtları onun elinden çıktı. Sonunda Li Bai beklentileri karşıladı ve sınavda en yüksek dereceyi aldı. Kendine güveni ve ruhu etrafındaki herkesi etkiledi.
Usage
用于形容人精神饱满,气概昂扬。
Enerjik ve özgüvenli birini tanımlamak için kullanılır.
Examples
-
他意气风发地走上领奖台。
ta yi qì fēng fa de zou shang ling jiang tai
Özgüvenle ödül törenine çıktı.
-
这位年轻的企业家意气轩昂,充满自信。
zhe wei nian qing de qi ye jia yi qì xuān áng, chong man zi xin
Genç girişimci özgüvenliydi ve kendine güveniyordu