明月清风 parlak ay ve serin rüzgar
Explanation
指只与清风明月为伴,比喻不随便结交朋友,也比喻清闲无事。
Sadece ayaz ve parlak ay ile birlikte olmayı ifade eder, rastgele arkadaşlık yapmamak için bir metafor, aynı zamanda sakin bir hayat için de bir metafor.
Origin Story
话说唐朝时期,一位隐士名叫李白,他厌倦了官场纷争,便辞官归隐,隐居山林。一日,他漫步山间,只见明月当空,清风徐来,花香鸟语,景色宜人。他顿感心旷神怡,不禁吟诗一首:“举杯邀明月,对影成三人。”从此,他过着“明月清风”的生活,与世无争,怡然自乐。他经常在山间漫步,欣赏大自然的美丽景色,与清风明月为伴,修身养性。有时候,他会邀请一些志同道合的朋友来山间聚会,一起谈论诗歌,一起欣赏美丽的景色。即使生活清贫,他依然觉得很快乐。因为在他看来,真正的快乐并不是来自物质的享受,而是来自精神的满足。明月清风陪伴着他,让他在清静中领悟人生的真谛,过着一种超尘脱俗的悠闲生活。
Rivayet edilir ki Tang Hanedanlığı döneminde, saray entrikalarından bıkmış Li Bai adında bir keşiş, görevinden istifa ederek dağlara çekildi. Bir gün dağlarda yürürken gökyüzünde ayı, hafif bir esinti, kokulu çiçekler ve öten kuşlar gördü; manzara büyüleyiciydi. Kendini yenilenmiş hissetti ve bir şiir yazdı: "Ayı davet etmek için kadehimi kaldırıyorum, gölgem üç kişi yapıyor." O günden sonra "ay ve serin rüzgar" hayatı yaşadı, dünyevi çekişmelerden uzak ve huzurluydu. Sıklıkla dağlarda yürüyüşe çıkar, doğanın güzelliğine hayran kalır, ay ışığı ve esinti eşliğinde zihnini ve bedenini geliştirirdi. Bazen, benzer görüşlere sahip arkadaşlarını dağlarda toplanıp şiir tartışmak ve güzel manzaraları seyretmek için davet ederdi. Hayatı sade olsa da çok mutluydu, çünkü ona göre gerçek mutluluk maddi zevklerden değil, ruhsal tatmindan gelir. Ay ışığı ve hafif esinti ona eşlik eder, huzur içinde hayatın özünü kavramasını, dünyevi şeylerin ötesinde saf bir yaşam tarzının tadını çıkarmasını sağladı.
Usage
常用于描写悠闲、宁静的生活状态,或表达不愿与世俗同流合污的意愿。
Sıklıkla sakin ve huzurlu bir yaşam tarzını tanımlamak veya dünyevi işlere karışma isteğinin olmamasını ifade etmek için kullanılır.
Examples
-
他喜欢过着明月清风的生活。
tā xǐhuan guòzhe míngyuè qīngfēng de shēnghuó。
Sakin ve huzurlu bir hayat yaşamayı sever.
-
远离城市的喧嚣,他过着明月清风的日子。
yuǎnlí chéngshì de xuānxiāo,tā guòzhe míngyuè qīngfēng de rìzi。
Şehrin gürültüsünden uzakta, sakin ve huzurlu bir hayat yaşıyor.
-
他追求的是一种明月清风的生活境界。
tā zhuīqiú de shì yī zhǒng míngyuè qīngfēng de shēnghuó jìngjiè。
Hayatında huzur ve sükuneti arıyor.
-
他喜欢明月清风,不喜欢热闹的场所。
tā xǐhuan míngyuè qīngfēng,bù xǐhuan rènao de chǎngsuǒ。
Kalabalık yerlerdense sessizliği ve huzuru tercih ediyor.
-
他退休后,过着明月清风的生活,十分自在。
tā tuìxiū hòu,guòzhe míngyuè qīngfēng de shēnghuó,shífēn zìzài。
Emekli olduktan sonra sakin ve huzurlu bir hayat yaşıyor, çok rahat.