死气沉沉 cansız
Explanation
形容气氛不活泼,缺乏活力和生气。也指人精神萎靡,缺乏活力和斗志。
Canlı olmayan ve enerji ile canlılık eksikliği olan bir atmosferi tanımlar. Ayrıca zihinsel olarak bunalımlı ve canlılık ile savaşma azmi eksik olan bir kişiyi tanımlamak için de kullanılabilir.
Origin Story
小镇曾经是热闹非凡的集市,商贩的叫卖声此起彼伏,孩子们嬉戏打闹,充满了生机与活力。然而,一场突如其来的瘟疫席卷了小镇,人们一个个倒下,原本熙熙攘攘的街道变得死气沉沉,空荡荡的,只有凄凉的风声在呼啸。就连往日里枝繁叶茂的古树也仿佛失去了生气,枝干枯黄,垂头丧气。曾经欢声笑语的小镇,如今只剩下无尽的悲伤和沉默。
Kasaba bir zamanlar kalabalık bir pazar olan kasaba, satıcıların bağırışları birbirine karışmış ve çocuklar oyun oynuyordu - hayat ve enerji dolu. Ama sonra birdenbire bir veba kasabayı vurdu ve insanlar birer birer düştü. Eskiden kalabalık olan caddeler ölümcül bir sessizliğe ve boşluğa büründü, sadece ıssızlığın uluması duyulabiliyordu. Hatta bir zamanlar görkemli olan eski ağaçlar bile hayatlarını kaybetmiş gibiydi, dalları kurumuş ve sönmüştü. Bir zamanlar kahkaha ve neşeyle dolu olan kasaba, artık sadece sonsuza dek süren keder ve sessizlikle dolu.
Usage
用作谓语、定语;形容气氛不活泼或人精神萎靡不振。
Yüklem veya sıfat olarak kullanılır; cansız bir atmosferi veya moralsiz bir kişiyi tanımlar.
Examples
-
教室里死气沉沉的,一点儿生气都没有。
jiàoshì lǐ sǐ qì chén chén de, yīdiǎnr shēngqì dōu méiyǒu。
Sınıf ölümcül bir sessizlikteydi, hiç canlılık yoktu.
-
他最近情绪低落,整个人都死气沉沉的。
tā zuìjìn qíngxù dīluò, zhěnggè rén dōu sǐ qì chén chén de。
Son zamanlarda moralsiz, ve tamamen cansız.