没头没脑 plansız
Explanation
形容做事或说话没有条理,毫无头绪,没有根据。
Dağınık ve plan veya yön duygusu olmayan bir şeyi veya birini tanımlar.
Origin Story
从前,有个年轻人叫小明,他性格冲动,做事总是没头没脑。一天,他听说山里发现了一处宝藏,便立刻背起包袱,也不做任何准备,就往山里跑去了。他翻山越岭,走了好几天,不仅没找到宝藏,还迷了路,最后不得不向村民求救,狼狈地回了家。这件事让他明白,做事要有计划,不能没头没脑。从此以后,小明做事认真细致,凡事都先做好计划,再付诸行动,最终在事业上取得了很大的成功。
Bir zamanlar, aceleci ve her zaman plansız hareket eden Xiaoming adında genç bir adam vardı. Bir gün, dağlarda bir hazinenin bulunduğunu duydu, bu yüzden hemen çantasını topladı ve hiçbir hazırlık yapmadan dağlara koştu. Günlerce dağları ve vadileri aştı, ancak hazineyi bulmakla kalmadı, aynı zamanda kayboldu. Sonunda, köylülerden yardım istemek zorunda kaldı ve utanc içinde eve döndü. Bu deneyim, iş yaparken plan yapması ve acele etmemesi gerektiğini öğretti. O zamandan beri Xiaoming özenle ve titizlikle çalıştı. Harekete geçmeden önce her şeyi dikkatlice planladı ve sonunda kariyerinde büyük başarı elde etti.
Usage
常用来形容做事或说话没有条理,毫无头绪,没有根据。
Genellikle, düzen, ipucu veya neden olmadan iş yapmayı veya konuşmayı tanımlamak için kullanılır.
Examples
-
他做事总是没头没脑的,让人捉摸不透。
tā zuòshì zǒngshì méi tóu méi nǎo de, ràng rén zhuōmō bù tòu。
Her zaman bir yön duygusu olmadan işler yapar, bu da onu anlamak zorlaştırır.
-
这场辩论没头没脑,让人一头雾水。
zhè chǎng biànlùn méi tóu méi nǎo, ràng rén yī tóu wù shuǐ。
Bu tartışma düzensiz ve herkes için kafa karıştırıcıdır.