相形失色 solmak
Explanation
比喻和同类的事物相比较,显得远远不如。
Benzer şeylerle karşılaştırıldığında çok daha kötü görünmek anlamına gelir.
Origin Story
从前,有个名叫小石的年轻画家,他勤奋好学,画技日益精湛。一次,他怀着激动的心情参加了省级美术展览会。展览会上,名家大师的作品琳琅满目,技法精湛,令人叹为观止。小石的作品虽然也有一定的水平,但在这些名家大师的作品面前,却显得相形失色,黯然失色。小石并没有气馁,他虚心向各位大师学习,不断改进自己的绘画技法。经过几年的努力,他的作品终于在全国美术展览会上获得了大奖,这时的他,再也不是当初那个相形失色的小石了。
Bir zamanlar, çalışkan ve öğrenmeye hevesli genç bir ressam olan Xiaoshi vardı ve resim yeteneği gittikçe gelişti. Bir gün, büyük bir heyecanla il sanat sergisine katıldı. Sergide, ünlü ustaların eserleri göz kamaştırıcıydı, ince teknikleriyle nefes kesiciydi. Xiaoshi'nin eserleri de belli bir seviyeye sahip olsa da, bu ünlü ustaların eserlerinin yanında soluklaştı. Xiaoshi cesaretini kırmadı, alçakgönüllülükle ustalardan dersler aldı ve resim tekniklerini sürekli geliştirdi. Yıllarca süren yoğun çalışmanın ardından, eserleri sonunda ulusal sanat sergisinde büyük bir ödül kazandı. O zaman artık geçmişteki önemsiz Xiaoshi değildi.
Usage
用于形容事物相比之下,显得逊色。
Bir şeyin başka bir şeye kıyasla daha düşük göründüğünü tanımlamak için kullanılır.
Examples
-
他的作品在名家的作品面前相形失色。
tā de zuòpǐn zài míngjiā de zuòpǐn miànqián xiāngxíng shīsè
Eserleri, ustaların eserlerinin yanında sönük kaldı.
-
小明的绘画技巧与专业画家相比,相形失色。
xiǎomíng de huìhuà jìqiǎo yǔ zhuānyè huàjiā xiāngbǐ,xiāngxíng shīsè
Xiaoming'in resim becerileri, profesyonel ressamlara kıyasla sönük kaldı.