礼坏乐崩 ritüel ve müziğin çöküşü
Explanation
礼坏乐崩指的是古代社会礼乐制度崩溃,社会秩序混乱,道德沦丧的现象。礼乐制度是中国古代社会的重要组成部分,它规范人们的行为,维护社会稳定。当礼乐崩坏时,社会就会陷入混乱,动荡不安。
Ritüel ve müziğin çöküşü, antik Çin toplumunda ritüel ve müzik sisteminin çöküşünü ve bunun sonucunda sosyal kargaşa ve ahlaki yozlaşmayı ifade eder. Ritüel ve müzik sistemi, antik Çin toplumunun önemli bir parçasıydı, insanların davranışlarını düzenliyor ve sosyal istikrarı koruyordu. Ritüel ve müzik çöktüğünde toplum kaosa ve istikrarsızlığa düşer.
Origin Story
话说西汉末年,国力衰弱,奸臣当道,外戚专权,朝纲败坏。汉哀帝时期,更是礼乐崩坏,民不聊生。皇帝昏庸无能,只顾享乐,不理朝政。官员贪污腐败,鱼肉百姓,百姓苦不堪言。各地农民起义不断,社会动荡不安。西汉王朝最终走向灭亡,这便是“礼坏乐崩”的真实写照。在那个时代,道德沦丧,社会秩序混乱,百姓生活在水深火热之中。这个故事告诉我们,一个国家的兴衰荣辱,与国家的礼乐制度息息相关。礼乐制度是维护社会稳定的重要保障,只有遵守礼乐制度,才能构建和谐社会。
Batı Han Hanedanlığı'nın sonlarında, ulusal güç zayıfladı, hain memurlar iktidara geldi ve imparatorluk ailesinin güçlü akrabaları sarayı kontrol etti. İmparator Ai'nin saltanatı sırasında, ritüeller ve müzik çöktü ve halk arasında büyük acıya neden oldu. İmparator beceriksizdi ve zamanını zevke harcadı, yönetimi ihmal etti. Memurlar yozlaşmıştı ve halkı ezdi, halk dayanılmaz acı çekti. Sürekli köylü isyanları yaşandı ve toplum istikrarsızdı. Sonunda Batı Han Hanedanlığı yıkıldı - "ritüel ve müziğin çöküşü"nün gerçek bir tasviri. O dönemde ahlaki yozlaşma ve toplumsal kargaşa yaygındı ve halk zor koşullar altında yaşıyordu. Bu hikaye bize bir ülkenin yükseliş ve düşüşünün ritüel ve müzik sistemine yakından bağlı olduğunu söylüyor. Bu sistem, toplumsal istikrar için önemli bir garantidir. Sadece ritüel ve müzik sistemini destekleyerek uyumlu bir toplum kurulabilir.
Usage
主要用于形容社会动荡不安的局面,以及国家政治、经济、文化等方面的混乱状态。
Esas olarak bir ülkenin sosyal huzursuzluk durumunu ve politik, ekonomik ve kültürel yönlerinin kaotik durumunu tanımlamak için kullanılır.
Examples
-
礼崩乐坏的时代,社会动荡不安。
lǐ bēng yuè huài de shídài, shèhuì dòngdàng bù'ān
Ritüel ve müziğin çöküşü döneminde toplum karışıklık içindeydi.
-
这王朝末期,礼坏乐崩,民不聊生。
zhè wángcháo mòqī, lǐ huài yuè bēng, mín bù liáoshēng
Bu hanedanın son döneminde ritüel ve müzik çöktü ve halk yoksulluk ve sefalet içinde yaşadı