突飞猛进 hızlı ilerleme
Explanation
形容进步或发展极其迅速。
Son derece hızlı ilerlemeyi veya gelişmeyi tanımlar.
Origin Story
话说唐朝时期,有个叫李白的书生,自幼聪颖好学,却因为家境贫寒,一直未能系统学习。但他刻苦自学,从诗词歌赋到天文地理,样样涉猎。他常常废寝忘食,读书到深夜,并坚持每天临摹名家字画。几年下来,他的才华突飞猛进,终于在诗坛崭露头角。他创作的诗歌,意境深远,气势磅礴,深受人们喜爱,名扬天下。他后来与杜甫齐名,成为盛唐时期最杰出的诗人之一,流传千古。
Söylendiğine göre Tang Hanedanlığı döneminde, çocukluğundan beri zeki ve çalışkan olan ancak yoksulluk nedeniyle sistematik bir eğitim alamayan Li Bai adında bir bilgin yaşamış. Bununla birlikte, şiir ve şarkılardan astronomi ve coğrafyaya kadar her yönü araştırarak kendi kendine çalışkanca öğrenim gördü. Sık sık uykusuz ve aç kalarak gece geç saatlere kadar okudu ve her gün ünlü kaligrafi eserlerini kopyalamaya devam etti. Birkaç yıl sonra yeteneği hızla gelişti ve sonunda edebiyat dünyasında ortaya çıktı. Anlamı derin ve tarzı görkemli olan şiirleri halk tarafından çok sevildi ve yaygınlaştı. Daha sonra, eserleri nesiller boyu aktarılan, Tang Hanedanlığı'nın en seçkin şairlerinden biri olan Du Fu kadar ünlü oldu.
Usage
作谓语、宾语、定语;形容发展迅速。
Yüklem, nesne, sıfat olarak; hızlı gelişmeyi tanımlar.
Examples
-
中国的科技突飞猛进。
zhōngguó de kē jì tū fēi měng jìn
Çin'in teknolojisi hızla ilerledi.
-
改革开放以来,我国经济发展突飞猛进。
gǎigé kāifàng yǐlái, wǒ guó jīngjì fāzhǎn tū fēi měng jìn
Reform ve açılımdan bu yana, Çin ekonomisi büyük adımlarla gelişti.
-
经过多年的努力,他的绘画水平突飞猛进。
jīngguò duō nián de nǔlì, tā de huìhuà shuǐpíng tū fēi měng jìn
Yıllarca süren çalışmanın ardından resim becerisi hızla ilerledi