自命清高 kibirli
Explanation
自命清高指的是自认为高尚,看不起别人。
Kibirli olmak, kendini üstün görmeyi ve başkalarını küçümsemeyi ifade eder.
Origin Story
村子里住着一位老秀才,他一生致力于读书,学识渊博,但为人孤僻,自命清高,常常对村里的人指指点点,评头论足,认为自己高人一等。他家隔壁住着一位年轻的木匠,手艺精湛,为人谦逊,乐于助人。有一天,老秀才家的屋顶漏雨,他请木匠来修理。木匠认真细致地完成了工作,而且分文不取。老秀才却摆出一副高傲的样子,对木匠说:"你这种粗人,怎能明白我的生活?"木匠听了,只是微微一笑,默默地离开了。后来,村里发生了水灾,许多房屋被冲毁,只有老秀才的房子和木匠的房子安然无恙。原来,木匠在修补老秀才屋顶的时候,顺便加固了房子的地基。老秀才这才明白,真正的清高不是表面的傲慢,而是内心的谦虚和善良。从此以后,老秀才改掉了自命清高的毛病,变得平易近人,乐于助人了。
Bir köyde yaşlı bir bilgin vardı. Hayatını öğrenmeye adamıştı ve engin bir bilgi birikimine sahipti, ancak içine kapanık, kibirliydi ve sık sık köylüler hakkında eleştiride bulunuyor ve yorum yapıyordu, kendini onlardan üstün görüyor. Komşusu, işinde maharetli, mütevazı ve iyi kalpli genç bir marangozdu. Bir gün bilginin çatısı aktı ve onu tamir etmesi için marangozu çağırdı. Marangoz çatıyı özenle onardı ve bir kuruş bile almadı. Ancak bilgin kibirli bir tavır sergileyerek marangoza şöyle dedi: "Senin gibi kaba bir insan benim hayatımı nasıl anlayabilir?" Marangoz hafifçe gülümsedi ve sessizce uzaklaştı. Daha sonra köyü bir sel vurdu ve birçok evi yıkıldı, ancak bilginin ve marangozun evi sağlam kaldı. Meğer marangoz bilginin çatısını tamir ederken evinin temelini de sağlamlaştırmıştı. Bilgin sonunda gerçek asaletin yüzeysel kibir değil, içten alçakgönüllülük ve iyilik olduğunu anladı. O günden sonra kibirli tavrını değiştirdi ve cana yakın ve yardımsever biri oldu.
Usage
用来形容一个人自以为高尚,看不起别人。
Kendini üstün gören ve başkalarını küçümseyen bir kişiyi tanımlamak için kullanılır.
Examples
-
他自命清高,看不起我们这些普通人。
tā zìmìng qīnggāo, kànbuqǐ wǒmen zhèxiē pǔtōng rén。
Kendisini sıradan insanlar olan bizlerden üstün görüyor.
-
不要自命清高,要谦虚谨慎。
búyào zìmìng qīnggāo, yào qiānxū jǐnshèn。
Kibirli olma, alçakgönüllü ve dikkatli ol.
-
他自命清高,不屑与我们交往。
tā zìmìng qīnggāo, bùxiè yǔ wǒmen jiāowǎng。
O kadar kibirli ki bizimle iletişim kurmayı reddediyor