诚心诚意 chéng xīn chéng yì samimiyet

Explanation

形容十分真挚诚恳。

Bir şeyi çok samimi ve içten olarak tanımlar.

Origin Story

很久以前,在一个偏远的小山村里,住着一位名叫阿诚的年轻人。阿诚为人善良淳朴,总是以诚心诚意待人接物。村里的人都很喜欢他,因为他们知道,阿诚说的话,做的事,都是发自内心的,没有一丝虚假。 有一天,村里来了一个外乡人,他自称是位医生,可以医治各种疑难杂症。村民们都非常高兴,纷纷带着生病的亲人去求医。可是,这位医生却医术平庸,很多病人吃了他的药,病情反而加重了。村民们开始怀疑这位医生的医术,甚至有人指责他骗钱。 阿诚知道这件事后,并没有轻信村民们的指责,而是决定亲自去了解情况。他一连几天都跟着这位医生,观察他的诊疗过程。他发现,这位医生虽然医术不高明,但每次诊疗都非常认真,一丝不苟,对待病人也十分耐心细致。他并不是故意骗钱,而是真的想尽力帮助病人。 阿诚将自己的观察结果告诉了村民们,他解释说,这位医生虽然医术不高明,但他确实是诚心诚意地想帮助大家,我们应该理解和包容他。村民们听了阿诚的话,都感到很惭愧。他们明白了,判断一个人是否真诚,不能只看结果,更要看他的动机和态度。 从此以后,村民们对这位医生更加宽容,并继续鼓励他学习更好的医术。阿诚的故事也成为了村里流传的一个佳话,人们常常用这个故事来教育年轻人要诚心诚意地待人接物。

hěnjiǔ yǐqián, zài yīgè piānyuǎn de xiǎoshāncūn lǐ, zhù zhe yī wèi míng jiào ā chéng de niánqīng rén。ā chéng wéirén shànliáng chúnpǔ, zǒngshì yǐ chéngxīnchéngyì dài rén jiēwù。cūn lǐ de rén dōu hěn xǐhuan tā, yīnwèi tāmen zhīdào, ā chéng shuō de huà, zuò de shì, dōu shì fā zì nèixīn de, méiyǒu yīsī xūjiǎ。

Çok uzun zaman önce, ıssız bir dağ köyünde, A Cheng adında genç bir adam yaşıyordu. A Cheng kibar ve sade biriydi, her zaman insanlara samimiyet ve dürüstlükle davranırdı. Köylüler onu çok severdi, çünkü A Cheng'in söyledikleri ve yaptıklarının kalbinden geldiğini, hiçbir ikiyüzlülük içermediğini bilirlerdi. Bir gün, köylerine kendini her türlü zor hastalığı iyileştirebilen bir doktor olarak tanıtan bir yabancı geldi. Köylüler çok sevindi ve hasta akrabalarını tedaviye götürdüler. Ancak, bu doktor vasat bir tıp bilgisine sahipti ve birçok hastanın durumu ilaçlarını aldıktan sonra daha da kötüleşti. Köylüler doktorun yeteneklerinden şüphe etmeye başladılar ve bazıları onu dolandırmakla suçladılar. Bunu öğrenen A Cheng, köylülerin suçlamalarına kolay kolay inanmadı, bunun yerine durumu kendi gözleriyle incelemeye karar verdi. Birkaç gün boyunca doktoru takip etti ve tedavi sürecini gözlemledi. Doktorun çok yetenekli olmamasına rağmen, her tedavide çok ciddi ve titiz davrandığını ve hastalara karşı da çok sabırlı ve özenli olduğunu fark etti. İnsanları kasıtlı olarak kandırmak istemiyordu, gerçekten hastalara yardımcı olmak için elinden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyordu. A Cheng, gözlemlerini köylülerle paylaştı ve doktorun yetenekli olmasa da herkese yardım etmeye gerçekten çalıştığını, onları anlayıp hoş görmeleri gerektiğini açıkladı. A Cheng'in sözlerini duyan köylüler çok utandılar. Bir insanın samimiyetini değerlendirmek için yalnızca sonuçlara değil, aynı zamanda niyetlerine ve tavrına da bakılması gerektiğini anladılar. O zamandan sonra, köylüler doktora karşı daha hoşgörülü oldular ve daha iyi tıp becerileri öğrenmesi için onu cesaretlendirmeye devam ettiler. A Cheng'in hikayesi köyde nesilden nesile aktarılan güzel bir hikaye oldu ve insanlar bu hikayeyi gençleri insanlara samimiyet ve dürüstlükle davranmaları için sık sık kullanırlar.

Usage

作谓语、宾语、定语;形容十分真挚诚恳

zuò wèiyǔ, bǐnyǔ, dìngyǔ;xiángróng shífēn zhēnzhì chéngkěn

Yüklem, nesne veya sıfat olarak kullanılır; bir şeyi çok samimi ve içten olarak tanımlar.

Examples

  • 他做事总是诚心诚意,让人信服。

    ta zuòshì zǒngshì chéngxīnchéngyì, ràng rén xìnfú。

    O her zaman içtenlikle hareket eder, bu da insanların ona güvenmesini sağlar.

  • 我对你的诚心诚意表示感谢。

    wǒ duì nǐ de chéngxīnchéngyì biǎoshì gǎnxiè。

    Samimiyetinizi takdir ediyorum