谈虎色变 bir kaplan bahsedildiğinde soluk kesilmek
Explanation
谈虎色变,指的是一个人对某件事物感到非常害怕,以至于一听到或看到相关的东西,就会立刻脸色苍白,情绪紧张起来。这个成语来源于一个故事,说的是曾经被老虎咬过的人,即使只是听到老虎的叫声也会害怕得脸色发白。
Bir kaplan bahsedildiğinde soluk kesilmek, bir kişinin bir şeyden o kadar korktuğu için, onunla ilgili bir şey duyduğunda veya gördüğünde hemen soluk kesilip sinirlenmesi anlamına gelir. Atasözü, bir zamanlar bir kaplan tarafından ısırılan ve bir kaplanın kükremesini duyduğunda bile soluk soluğa kalmış bir kişi hakkındaki bir hikayeden geliyor.
Origin Story
从前,在一个偏远的山村里,住着一位老农。老农一生勤勤恳恳,种田为生。村子附近有一片茂密的森林,森林里经常出现老虎,村民们都对老虎感到十分害怕,谈虎色变。 一天,老农去森林里砍柴,不小心迷路了,太阳渐渐落山,老农越来越害怕。他听到森林里传来一阵阵奇怪的声音,以为是老虎,吓得魂飞魄散,急忙逃跑。 老农跑到村子边缘,突然发现一只小松鼠正在树枝上跳来跳去,松鼠的叫声清脆悦耳,老农这才想起,自己只是被森林里奇怪的声音吓到了,根本没有看见老虎。 老农从那以后,每次去森林里砍柴,都小心谨慎,不再像以前那样谈虎色变。因为他明白了,恐惧来自于未知,只要克服恐惧,勇敢面对,就能化解危机。
Bir zamanlar uzak bir köyde yaşlı bir çiftçi yaşarmış. Yaşlı çiftçi hayatı boyunca çalışkan bir şekilde çalışır ve çiftçilik yaparak geçimini sağlamış. Köyün yakınında yoğun bir orman vardı ve ormanda sık sık kaplanlar görülebilirmiş. Köylüler hepsi kaplandan çok korkarmış ve onlardan bahsedildiğinde soluk soluğa kalırmış. Bir gün yaşlı çiftçi odun kesmek için ormana gitmiş ve yanlışlıkla yolunu şaşırmış. Güneş batmaya başlayınca yaşlı çiftçi daha da korkmuş. Ormandan garip sesler duymuş ve bunun bir kaplan olduğunu düşünmüş. Korkudan kaçmış. Yaşlı çiftçi köyün kenarına kadar koşmuş ve aniden bir sincapın bir ağaç dalında zıplayıp durduğunu görmüş. Sincabın sesi net ve hoşmuş ve yaşlı çiftçi fark etmiş ki sadece ormandaki garip seslerden korkmuş ve bir kaplan görmemiş. O günden sonra, yaşlı çiftçi odun kesmek için ormana gittiğinde her zaman dikkatliymiş. Artık eskisi kadar korkak değilmiş. Çünkü anlamış ki korku bilinmeyenden kaynaklanıyormuş. Korkuyu yener ve cesurca yüzleşirseniz, krizlerin üstesinden gelebilirsiniz.
Usage
这个成语用来形容一个人对某件事物感到害怕,一听到或看到相关的东西,就会立刻脸色苍白,情绪紧张起来。
Bu atasözü, bir şeyden korkan ve onunla ilgili bir şey duyduğunda veya gördüğünde hemen soluk kesilip sinirlenen bir kişiyi tanımlamak için kullanılır.
Examples
-
他一听到考试就谈虎色变,看来他是没有好好准备。
tā yī tīng dào kǎo shì jiù tán hǔ sè biàn, kàn lái tā shì méi yǒu hǎo hǎo zhǔn bèi.
Sınavdan bahsedildiğinde yüzü soluyor, iyi hazırlanmamış gibi görünüyor.
-
她从小就害怕打针,每次去医院都谈虎色变。
tā cóng xiǎo jiù pà hǎi dǎ zhēn, měi cì qù yī yuàn dōu tán hǔ sè biàn.
Çocukluğundan beri iğnelerden korkuyor ve hastaneye her gittiğinde soluyor.
-
每次看到老板,他都谈虎色变,看来他是真的很怕老板。
měi cì kàn dào lǎo bǎn, tā dōu tán hǔ sè biàn, kàn lái tā shì zhēn de hěn pà lǎo bǎn.
Patronunu her gördüğünde soluyor, gerçekten patronundan korkuyor gibi görünüyor.