赤身裸体 çıplak
Explanation
指人全身裸露的状态。
Bir kişinin tamamen çıplak olduğu duruma işaret eder.
Origin Story
话说很久以前,在一个偏僻的小山村里,住着一对年轻的夫妇,丈夫名叫阿福,妻子名叫阿香。他们生活贫困,常常吃不饱穿不暖。一天,阿福去山上砍柴,不小心从树上摔了下来,摔断了腿,动弹不得。阿香听到动静后,急忙赶到山上来寻找丈夫,发现阿福躺在山坡上,痛苦地呻吟着。阿香心急如焚,赶紧把阿福背回家中。由于家中没有药,阿香只能用家里的草药给阿福敷上。为了让阿福舒服些,阿香脱掉了阿福身上的衣服,赤身裸体地为阿福擦洗身体,给他喂水喝药。就这样,阿香日夜守护在阿福身旁,悉心照料,直到阿福的伤渐渐好转。阿福的腿伤好了之后,夫妻俩更加珍惜彼此,勤劳地耕作,日子也越过越好。
Çok uzun zaman önce, ıssız bir dağ köyünde genç bir çift yaşıyordu. Kocanın adı A Fu, karısının adı A Xiang'dı. Yoksulluk içinde yaşıyorlardı ve genellikle yiyecek ve giyecekleri yetersizdi. Bir gün A Fu dağlarda odun keserken yanlışlıkla bir ağaçtan düştü, bacağı kırıldı ve hareket edemez hale geldi. A Xiang sesi duyduğunda, kocasını aramak için aceleyle dağa gitti ve A Fu'nun bir yamaçta acı içinde inlediğini buldu. A Xiang çok üzüldü ve A Fu'yu hızla eve götürdü. İlaçları olmadığı için A Xiang, A Fu'nun yarasını tedavi etmek için evdeki otları kullanmak zorunda kaldı. A Fu'yu daha rahat ettirmek için A Xiang onun kıyafetlerini çıkardı ve çıplak bir şekilde A Fu'nun vücudunu yıkayarak ona su ve ilaç verdi. Böylece A Xiang, A Fu'nun yarasının yavaş yavaş iyileşene kadar gece gündüz yanında kaldı ve özenle ona baktı. A Fu'nun bacağı iyileştikten sonra çift birbirini daha çok takdir etmeye başladı, özenle topraklarını ektiler ve yaşamları yavaş yavaş iyileşti.
Usage
用来形容人身体完全裸露的状态。
Bir kişinin tamamen çıplak olduğu durumu tanımlamak için kullanılır.
Examples
-
他赤身裸体地站在那里,让人感到尴尬。
ta chishenluoti di zhan zai nali, rang ren gandao ganga.
Orada çıplak duruyordu, bu oldukça utanç vericiydi.
-
婴儿赤身裸体地躺在床上。
ying'er chishenluoti di tang zai chuangshang
Bebek çıplak yatağın üzerinde yatıyordu.