身当其境 kendini yerine koymak
Explanation
指设身处地,亲身经历某种情境。
kendini bir duruma koymak, bir şeyi bizzat yaşamak anlamına gelir.
Origin Story
话说唐朝时期,一位名叫李白的诗人,年轻时就怀揣着远大的志向,希望能够周游列国,遍览名山大川,创作出流芳百世的诗篇。一次,他听说四川峨眉山风景秀丽,于是便只身前往。经过数月的长途跋涉,李白终于来到了峨眉山脚下。他抬头仰望,只见峰峦叠嶂,云雾缭绕,气势磅礴,不由心生敬畏。他迫不及待地开始登山,一路上,他不仅欣赏到了奇峰怪石、飞瀑流泉的壮观景色,还结识了许多志同道合的友人。在攀登的过程中,他经历了风吹雨打、烈日暴晒,甚至还遭遇了迷路、受伤等险情。但他并没有因此而放弃,而是坚持不懈地朝着山顶进发,最终,他成功地登上了峨眉山顶,站在了山巅之上。放眼望去,只见云海茫茫,天地一色,令人心旷神怡。李白不禁感慨万千,创作出了许多传世名篇,其中就包括那首著名的《蜀道难》。
Rivayetlere göre Tang Hanedanlığı döneminde Li Bai adında bir şair vardı ve küçük yaştan itibaren büyük hayaller kuruyordu: ülkeyi baştan başa gezmek, ünlü dağları ve nehirleri görmek ve yüzyıllardır hatırlanacak şiirler yazmak istiyordu. Bir gün Sichuan'daki Emei Dağı'nın muhteşem manzarasını duydu ve tek başına yola koyuldu. Aylar süren uzun bir yolculuktan sonra Li Bai sonunda Emei Dağı'nın eteğine ulaştı. Yukarı baktığında, bulut ve sisin içinde sayısız zirve gördü; onu büyüleyen görkemli bir manzara. Tırmanmaya başlamak için sabırsızlanıyordu. Yol boyunca, yalnızca sıra dışı tepelerin ve kayaların, şelalelerin ve kaynak sularının muhteşem manzaralarını hayranlıkla izlemedi, aynı zamanda birçok benzer düşünen insanla da arkadaş oldu. Tırmanma sırasında rüzgar, yağmur, kavurucu güneş gördü ve hatta kayboldu ve yaralandı. Ama pes etmedi ve tepeye doğru ilerlemeye devam etti ve sonunda Emei Dağı'nın zirvesine ulaştı ve tepede durdu. Etrafına baktığında uçsuz bucaksız bir bulut denizi gördü ve gökyüzü ve yeryüzü birleşmişti; nefes kesici bir manzara. Li Bai çok etkilendi ve ünlü
Usage
常用于表达对某种情境的切身体会和感受。
Belirli bir durumla ilgili kişisel deneyimleri ve duyguları ifade etmek için sıklıkla kullanılır.
Examples
-
身临其境地感受到了战争的残酷。
shēn lín qí jìng de gǎnshòu dàole zhànzhēng de cánkù
Savaşın acımasızlığını bizzat yaşadım.
-
仿佛身当其境,我看到了那场悲惨的事件。
fǎngfú shēn dāng qí jìng, wǒ kàn dàole nà chǎng bēicǎn de shìjiàn
Orada varmışım gibi, o trajik olayı gördüm.
-
读着这封信,我仿佛身当其境,回到了那个充满回忆的年代。
dúzhe zhè fēng xìn, wǒ fǎngfú shēn dāng qí jìng, huí dàole nàge chōngmǎn huíyì de niándài
Bu mektubu okurken, anılarla dolu o döneme geri dönmüş gibi hissettim.