软弱无力 zayıf ve güçsüz
Explanation
形容身体虚弱,没有力气。也比喻事情做不成,没有力量。
Zayıf ve güçsüz bir fiziksel durumu tanımlar. Bir görevde başarısızlığı ve gerekli gücü veya enerjiyi eksikliğini tanımlamak için de kullanılabilir.
Origin Story
从小体弱多病的阿兰,一直被家人过度保护,从未经历过任何挑战。长大后,她面对工作中的难题,总是感到软弱无力,无法独立解决问题,只能依赖同事的帮助。一次重要的项目需要她独自完成,她害怕失败,焦虑不安,最终因为缺乏自信和能力,错过了这次宝贵的机会,也更加深了自身的无力感。这件事让她意识到,过度保护不仅没有让她变得强大,反而让她更加软弱,失去了独立面对挑战的勇气和能力。她开始积极锻炼身体,也努力提升自己的专业技能,希望能够克服软弱,成为一个独立自信的人。
Küçük yaştan beri güçsüz ve hastalıklı olan Alana, ailesi tarafından her zaman aşırı korunmuş, hiçbir zorlukla karşılaşmamıştı. Büyüdükçe, işte karşılaştığı sorunlarla yüzleşirken her zaman güçsüz ve çaresiz hissetmiş, sorunları bağımsız olarak çözememiş ve meslektaşlarının yardımına güvenmek zorunda kalmıştı. Önemli bir projenin tek başına tamamlanması gerekiyordu, başarısız olmaktan korkuyordu, endişeli ve huzursuzdu ve sonunda, özgüven ve yetenek eksikliği nedeniyle bu değerli fırsatı kaçırdı ve güçsüzlük duygusu daha da derinleşti. Bu olay, aşırı korumanın onu güçlü yapmadığını, aksine daha güçsüz hale getirdiğini, zorluklarla bağımsız olarak yüzleşme cesaretini ve yeteneğini kaybettiğini fark etmesini sağladı. Aktif olarak egzersiz yapmaya başladı ve profesyonel becerilerini geliştirmeye çalıştı, zayıflığını aşmayı ve bağımsız ve özgüvenli bir insan olmayı umuyordu.
Usage
用于形容人身体虚弱无力,或比喻事情做不成,没有力量。
Bir kişinin fiziksel zayıflığını ve güç eksikliğini tanımlamak veya mecazi olarak bir şeyin güç veya enerji eksikliği nedeniyle gerçekleştirilemeyeceğini ifade etmek için kullanılır.
Examples
-
他软弱无力地瘫坐在椅子上。
ta ruanruowuli de tanzuo zai yizi shang.
Zayıf ve güçsüz bir şekilde sandalyeye çöktü.
-
面对困难,他显得软弱无力。
mian dui kunnan, ta xiande ruanruowuli.
Zorluklar karşısında güçsüz ve çaresiz görünüyordu