过眼云烟 geçici şeyler
Explanation
比喻很快就消失的事物,多指一些短暂的,不值得留恋的东西。
Çabuk yok olan şeyler için bir metafordur, çoğunlukla kısa ömürlü ve hatırlamaya değmeyen bir şey için.
Origin Story
年轻的书生李白,怀揣着满腔抱负,来到长安。他渴望在朝堂之上建功立业,光宗耀祖。然而,现实的残酷却一次次地击碎了他的梦想。仕途的坎坷,让他经历了无数次的失望和无奈。他曾以为自己能成为一代名臣,受万人敬仰,却发现这一切都只是过眼云烟,最终黯然离开了长安,开始了他的诗仙之旅。他用诗歌记录着自己的人生旅程,那些曾经让他心潮澎湃的梦想,如今都已成为他诗歌中挥之不去的影子。
Genç bilgin Li Bai, hırs dolu kalbiyle, Chang'an'a geldi. Sarayda başarılar elde etmeyi ve atalarına şan kazandırmayı özlemişti. Ancak acımasız gerçeklik, hayallerini tekrar tekrar paramparça etti. Siyasi kariyerindeki zorluklar, sayısız hayal kırıklığı ve umutsuzluk yaşamasına neden oldu. Binlerce insan tarafından saygı görecek ünlü bir bakan olacağını düşünmüştü, ama bunun sadece geçici olduğunu keşfetti ve sonunda üzüntüyle Chang'an'ı terk ederek şair olarak yolculuğuna başladı. Yaşam yolculuğunu şiirlerine kaydetti, bir zamanlar kalbini heyecanlandıran hayaller, şimdi şiirlerinde silinmez gölgeler oldu.
Usage
用于形容一些很快消失的事物,多用于表达对逝去时光或短暂辉煌的感慨。
Hızla kaybolan şeyleri tanımlamak için kullanılır, genellikle geçen zaman veya kısa süreli ihtişam hakkında duyguları ifade etmek için.
Examples
-
人生的荣华富贵,不过都是过眼云烟。
rénshēng de rónghuá fùguì, bùguò dōu shì guò yǎn yún yān
Hayatın ihtişamı ve zenginliği sadece geçici şeylerdir.
-
他曾经的辉煌成就,如今已成过眼云烟。
tā céngjīng de huīhuáng chéngjiù, rújīn yǐ chéng guò yǎn yún yān
Bir zamanlar görkemli başarıları artık geçmişte kaldı.