难舍难离 Ayrılmaz
Explanation
形容彼此感情很深厚,难以分开。
Derin bir sevgiyi ve ayrılmanın zorluğunu anlatır.
Origin Story
从小一起长大的青梅竹马,阿明和阿芳,他们的友谊如同枝繁叶茂的大树,根深蒂固,彼此扶持,共同度过了无数个春夏秋冬。阿芳家境贫寒,阿明总是默默地帮助她,从小的点滴帮助到后来阿芳考大学时的学费,都是阿明偷偷地资助的。毕业后,阿明和阿芳一起工作,在同一座城市,即使相隔很远,也会经常见面,分享彼此的喜怒哀乐。一次,阿芳公司面临倒闭,心情沮丧的她找到阿明倾诉。阿明安慰她说,他永远会是她的朋友,不离不弃。听着阿明温暖的话语,阿芳热泪盈眶,内心涌起一股暖流,感受到这份友谊是如此的珍贵。之后,阿明想尽一切办法帮助阿芳重新找工作,即使自己已经很疲惫,还是坚持给予阿芳最大的鼓励和支持。他们的友谊,在岁月的洗礼下,愈加深厚,成为了彼此生命中不可或缺的一部分,难舍难离。
Küçüklükten beri birlikte büyüyen çocukluk aşıkları Ming ve Fang, büyük ve gelişen bir ağaç gibi güçlü ve kalıcı bir dostluğu paylaştılar. Zor ve kolay zamanlarda birbirlerini desteklediler. Fang'ın ailesi yoksuldu ve Ming gizlice ona yardım etti, küçük iyiliklerden üniversite masraflarına kadar her şeyde. Mezuniyetten sonra aynı şehirde çalıştılar ve coğrafi olarak uzak olsalar bile sık sık görüşüp sevinçlerini ve üzüntülerini paylaştılar. Bir gün Fang'ın şirketi iflasla karşı karşıya kaldı. Moralsiz bir şekilde Ming'e derdini anlattı ve Ming de her zaman onun yanında olacağına dair güvence verdi. Ming'in sözleri Fang'ı sıcaklık ve minnettarlıkla doldurdu ve dostluklarının ne kadar değerli olduğunu anlamasını sağladı. Daha sonra Ming, kendi yorgunluğuna rağmen Fang'ın yeni bir iş bulmasına yardım etti ve ona destek ve cesaret verdi. Bağlantıları zamanla derinleşti ve birbirlerinin hayatının ayrılmaz bir parçası oldu.
Usage
作谓语、定语;形容感情深厚,难以分离。
Yüklem veya sıfat olarak kullanılır; derin bir sevgiyi ve ayrılmanın zorluğunu anlatır.
Examples
-
分别之际,两人难舍难离。
fēnbié zhījì, liǎngrén nánshěnánlí
Ayrılık anında, ikisi de ayrılmak istemedi.
-
他们难舍难离,依依惜别。
tāmen nánshěnánlí, yīyīxíbié
Ayrılmak istemediler, birbirlerine buruk veda ettiler