风尘仆仆 tozlu ve yorgun
Explanation
形容旅途奔波,忙碌劳累。
Uzun ve yorucu bir yolculuktan gelen birini tanımlar.
Origin Story
话说唐朝时期,一位名叫李白的诗人,为了寻找创作灵感,踏上了漫长的旅程。他翻山越岭,走遍了大江南北,一路风尘仆仆,饱经风霜。但他从未放弃追求,最终创作出许多传世名篇,成为一代诗仙。在一次探访朋友的旅途中,李白经历了数日的风餐露宿,风尘仆仆地赶到朋友家,朋友见他如此疲惫,连忙请他休息,并为他准备了丰盛的酒菜,慰劳他的辛劳。席间,李白兴致勃勃地向朋友讲述了沿途的见闻,并即兴赋诗一首,表达他对生活的热爱和对创作的执着。朋友深受感动,盛赞李白不畏艰辛,追求梦想的精神。
Söylendiğine göre Tang Hanedanlığı döneminde, Li Bai adında ünlü bir şair, şiirleri için ilham bulmak amacıyla uzun yolculuklara çıkmıştır. Yüksek dağlara tırmandı ve geniş ovaları geçti, her zaman tozlu ve yorgundu. Yine de, hedefini takip etmeyi asla bırakmadı. Sonunda, birçok ölümsüz başyapıt yarattı ve tüm zamanların en büyük şairlerinden biri oldu. Bir keresinde, bir arkadaşını ziyaret etmek için yaptığı bir yolculukta Li Bai birkaç gün açık gökyüzü altında, aç ve yorgun geçirdi. Arkadaşının evine vardığında tamamen bitkin düşmüştü. Arkadaşı ona hemen yiyecek ve içecek verdi ve Li Bai'nin seyahat öykülerini dikkatle dinledi. Bundan esinlenerek Li Bai, yaşama sevgisini ve şiirlerindeki azmini ifade eden yeni bir şiir yazdı. Arkadaşı çok etkilendi ve Li Bai'nin hayallerinin peşinden koşmada gösterdiği yorulmak bilmez çabalarını takdir etti.
Usage
常用作定语、状语,形容旅途奔波劳累的样子。
Bir yolculuğun zorlu ve yorucu doğasını tanımlamak için sıklıkla sıfat veya zarf olarak kullanılır.
Examples
-
他风尘仆仆地赶来,脸上写满了疲惫。
ta fengchenpupude ganlai, lian shang xiemanle pibei.
Tozlu ve yorgun halde geldi.
-
经过一天的风尘仆仆,他们终于到达了目的地。
jingguo yitian de fengchenpupu, tamen zhongyu daodaole mudedidi.
Uzun ve tozlu bir yolculuktan sonra nihayet varış noktalarına ulaştılar.