高不可攀 ulaşılamaz
Explanation
形容某种事物或目标非常高,难以达到,也形容人地位高,难以接近。
Çok yüksek ve ulaşılması zor bir şeyi veya yüksek statüdeki ve yaklaşılması zor bir kişiyi tanımlar.
Origin Story
很久以前,在一个山谷里住着一位德高望重的隐士。他的小屋依山而建,高耸在悬崖峭壁之上,周围云雾缭绕,宛如仙境。许多人慕名而来,想要向他学习智慧,但都被陡峭的山路和险峻的地势所阻挡,望而却步。有的人尝试攀登,却因为山路过于险峻,最终放弃。人们感叹,隐士的居所,真是高不可攀啊!只有那些意志坚定,不畏艰险的人,才能最终到达隐士的小屋,聆听他的教诲。这个故事告诉我们,即使目标再高远,只要我们坚持不懈地努力,就一定能够到达成功的彼岸。
Çok eski zamanlarda, bir dağ vadisinde çok saygın bir keşiş yaşıyordu. Kulübesi dağa, yüksek bir uçuruma inşa edilmişti, etrafı sis ve bulutlarla çevriliydi, tıpkı bir masal gibi. Birçok insan onun bilgeliğini aramak için geldi, ancak dik patikalar ve tehlikeli arazi tarafından engellendi. Bazıları tırmanmayı denedi, ancak tehlikeli patikalar nedeniyle vazgeçti. İnsanlar keşişin yaşadığı yerin ulaşılamaz olduğunu haykırdı! Sadece güçlü bir irade ve cesarete sahip olanlar sonunda keşişin kulübesine ulaştı ve öğretilerini dinledi. Bu hikaye, en yüksek hedeflerin bile azimle ulaşılabileceğini gösteriyor.
Usage
常用来形容目标难以达到,或者地位高不可攀。
Genellikle ulaşılması zor bir hedefi veya yüksek statüdeki bir kişiyi tanımlamak için kullanılır.
Examples
-
他的成就,对于我们来说,是高不可攀的。
tā de chéngjiù, duì yú wǒmen lái shuō, shì gāo bù kě pān de.
Onun başarıları bizim için erişilemez.
-
他的学问之高深,真是高不可攀啊!
tā de xuéwèn zhī gāoshēn, zhēnshi gāo bù kě pān a!
Onun derin bilgisi gerçekten erişilemez!