鸦雀无声 ölümcül sessizlik
Explanation
形容非常安静,一点声音都没有。
Tek bir ses bile çıkmadan, aşırı bir sessizliği tanımlar.
Origin Story
老槐树下,一群孩子正在聚精会神地听老爷爷讲故事。孩子们被老爷爷精彩的讲述深深吸引,周围的一切仿佛都消失了,连平日里最吵闹的麻雀和乌鸦也停止了鸣叫,整个村庄都沉浸在一片鸦雀无声的氛围中。老爷爷讲的故事是关于一位勇敢的骑士,他克服了重重困难,最终拯救了美丽的公主。孩子们听得入迷,时而发出惊叹,时而屏住呼吸,生怕错过任何一个细节。故事结束后,孩子们久久不能平静,老爷爷的讲述不仅让他们感受到了故事的魅力,更让他们体会到了勇敢、善良和坚持的重要性。
Eski meşe ağacının altında, bir grup çocuk yaşlı adamın hikayesini dikkatle dinliyordu. Çocuklar yaşlı adamın harika hikayesine o kadar kapıldılar ki, çevrelerindeki her şey yok olmuş gibiydi; hatta genellikle gürültülü olan serçeler ve karga bile cıvıltmayı bıraktı. Tüm köy sessiz bir atmosfere gömüldü. Yaşlı adamın hikayesi, birçok zorluğun üstesinden gelen ve sonunda güzel prensesi kurtaran cesur bir şövalye hakkındaydı. Çocuklar ilgiyle dinlediler, bazen şaşkınlıkla haykırdılar, bazen nefeslerini tuttular, herhangi bir ayrıntıyı kaçırmaktan korktular. Hikayeden sonra çocuklar uzun süre sakinleşemediler. Yaşlı adamın hikayesi onlara sadece hikayenin büyüsünü yaşatmakla kalmadı, aynı zamanda cesaret, iyilik ve azmin önemini de anlattı.
Usage
常用来描写环境的寂静。
Çoğunlukla bir ortamın sessizliğini tanımlamak için kullanılır.
Examples
-
会场鸦雀无声,主持人示意大家安静。
huichang yaque wusheng, zhuchiren shiyi daxia anjing
Salon ölümcül bir sessizlikteydi; sunucu herkesin sessiz kalmasını işaret etti.
-
夜深了,村庄里鸦雀无声。
yeshenle, cunzhuangli yaque wusheng
Gece geç saatlerde köy mezar gibi sessizdi.