鼻青眼肿 morarmış ve şişmiş
Explanation
形容脸部受伤严重,鼻子发青,眼睛肿胀。也比喻遭受重大打击或挫折,处境狼狈。
Yüzde ciddi yaralanmaları, morarmış burnu ve şişmiş gözleri tanımlar. Ayrıca büyük bir darbe veya geri dönüşü olmayan bir durum yaşayan ve zor bir durumda olan birini tanımlamak için mecazi olarak kullanılır.
Origin Story
话说张三和李四因口角发生争执,最终大打出手。一番激烈的搏斗之后,张三惨败,鼻青眼肿,狼狈不堪。他捂着疼痛的脸,默默地离开了,留下李四在原地沾沾自喜。这场争斗也让他明白,逞强斗狠不是解决问题的办法,唯有冷静和克制才能避免冲突,才能避免让自己鼻青眼肿地落荒而逃。
Denir ki bir gün Ayşe ve Fatma arasında tartışma çıktı ve kavga ettiler. Şiddetli bir kavganın ardından Ayşe ağır bir yenilgi aldı ve yüzü morardı. Ağrıyan yüzünü tutarak sessizce uzaklaştı, Fatma ise orada zaferle sevinmeye devam etti. Bu kavga, Ayşe'ye öfke göstermenin sorunları çözmenin bir yolu olmadığını, ancak sakinlik ve ölçülülüğün çatışmalardan kaçınmaya ve rezil bir şekilde burun kanaması ve şişmiş gözlerle kaçmayı önlemeye yardımcı olacağını öğretti.
Usage
多用于描写人物遭受打击或挫折后的狼狈相,或用来比喻事情的严重后果。
Çoğunlukla birinin bir darbe veya geri dönüşü olmayan bir durumdan sonraki perişan görünümünü veya bir şeyin ciddi sonuçlarını göstermek için kullanılır.
Examples
-
他被揍得鼻青眼肿,毫无还手之力。
ta bei zou de bi qing yan zhong, hao wu huan shou zhi li. na ci shi bai rang ta bi qing yan zhong, yan mian jin shi
Öyle dövdüler ki morardı.
-
那次失败让他鼻青眼肿,颜面尽失。
O başarısızlık onu küçük düşürdü