不慌不忙 sakin ve telaşsız
Explanation
形容举动从容镇定,不慌张,不忙乱。
Sakin, istikrarlı ve aceleci olmayan bir davranışı tanımlar.
Origin Story
话说在古代的江南小镇上,住着一位名叫李明的年轻书生。李明自幼酷爱读书,性格沉稳,做事不慌不忙。有一天,李明去参加县试,路上遇到了一场大雨,他的鞋子被雨水浸透了,衣服也湿了。其他考生大多惊慌失措,急着找地方躲雨,唯独李明不慌不忙地继续赶路。他不时停下来整理一下衣物,确保书卷不被雨水浸湿。他到了考场后,虽然有些狼狈,但他依然保持着平静的心态,从容地完成了考试。李明凭着他的实力和镇定自若的态度,最终考中了秀才,这在当时引起了不小的轰动。后来,人们便常常用"不慌不忙"来形容他那样的沉着冷静和处事稳重。
Eski bir şehirde, Li Ming adında genç bir bilgin yaşarmış. Li Ming çocukluğundan beri okumayı severmiş, sakin bir kişiliğe sahipmiş ve işlerini sakin bir şekilde yaparmış. Bir gün Li Ming ilçe sınavına girmek için yola çıkmış ve yolda şiddetli bir yağmurla karşılaşmış. Ayakkabıları ıslanmış, kıyafetleri de ıslanmış. Diğer adayların çoğu panikleyip yağmurdan korunacak bir yer aramaya başlamış, ancak Li Ming sakin bir şekilde yoluna devam etmiş. Ara sıra kıyafetlerini düzeltmek için dururmuş, kitaplarının yağmurda ıslanmadığından emin olurmuş. Sınav salonuna vardığında, biraz dağınık olsa da, sakin bir tavır korumuş ve sınavı sakin bir şekilde tamamlamış. Li Ming, yeteneği ve sakin tavrı sayesinde sonunda sınavı geçmiş ve bilgin olmuş, o dönemde büyük bir heyecan yaratmış. Daha sonra insanlar onun sakin ve istikrarlı kişiliğini tanımlamak için sık sık "sakin ve telaşsız" ifadesini kullanmışlar.
Usage
用于形容人做事或说话的态度从容镇定,不慌张,不忙乱。
Bir kişinin davranış veya konuşmalarındaki sakin ve istikrarlı tavrı tanımlamak için kullanılır.
Examples
-
面对突发事件,他处理得不慌不忙,井然有序。
miànduì tūfā shìjiàn, tā chǔlǐ de bù huāng bù máng, jǐngrán yǒuxù
Beklenmedik bir olayla karşılaştığında, durumu sakin ve düzenli bir şekilde yönetti.
-
虽然任务繁重,但她依然不慌不忙地完成每一个步骤。
suīrán rènwù fánzhòng, dàn tā yīrán bù huāng bù máng de wánchéng měi yīgè bùzhòu
Ağır iş yüküne rağmen, her adımı sakin bir şekilde tamamladı.
-
他平时说话慢条斯理,做事不慌不忙,让人感觉很可靠。
tā píngshí shuōhuà màntiáosīlǐ, zuòshì bù huāng bù máng, ràng rén gǎnjué hěn kě kào
Genellikle yavaş ve sakin bir şekilde konuşur ve çalışır, bu da onu başkalarının gözünde güvenilir kılar