不相上下 denk
Explanation
指双方水平相当,难分高下。
Her iki tarafın da yeteneklerinin birbirine eşit olduğunu ve kimin daha iyi olduğunu belirlemenin zor olduğunu gösterir.
Origin Story
话说南北朝时期,北魏和南梁两国实力相当,多次交兵,胜负难分。北魏名将尔朱荣屡次击败南梁军队,而南梁名将韦睿也多次挫败北魏的进攻。双方将士骁勇善战,不相上下,战争持续了数年,最终两败俱伤,没有决定性的胜利者。尔朱荣和韦睿两位将军,如同棋逢对手,将才盖世,他们的军事才能不相上下,都留下了赫赫战功。
Söylendiğine göre, Kuzey ve Güney Hanedanlıkları döneminde Kuzey Wei ve Güney Liang devletleri eşit güçteydi ve belirleyici bir galip olmadan birçok kez savaştılar. Kuzey Wei'nin ünlü generali Erzhu Rong, Güney Liang ordularını defalarca yendi ve Güney Liang'ın ünlü generali Wei Rui de Kuzey Wei saldırılarını defalarca püskürttü. Her iki tarafın da askerleri cesurdu ve yetenekleri denkti; savaş yıllarca sürdü ve sonunda her iki taraf da kayıplar vererek belirleyici bir galip olmadan sona erdi. Hem Erzhu Rong hem de Wei Rui büyük generallerdi ve askeri yetenekleri eşitti, her ikisi de olağanüstü askeri başarılar elde etti.
Usage
形容双方实力或水平相当,难以区分优劣。
Her iki tarafın da gücünün veya seviyesinin eşit olduğunu ve kimin daha iyi olduğunu belirlemenin zor olduğunu tanımlamak için kullanılır.
Examples
-
两队实力不相上下,比赛异常激烈。
liǎng duì shí lì bù xiāng shàng xià, bǐsài yí cháng jīliè
İki takımın da gücü birbirine denk olduğu için maç çok heyecanlı geçti.
-
他的书法和绘画不相上下,都达到了很高的水平。
tā de shūfǎ hé huìhuà bù xiāng shàng xià, dōu dá dào le hěn gāo de shuǐpíng
Hem hat sanatı hem de resim yeteneği çok yüksek seviyede.