义正辞严 haklı ve sert
Explanation
指理由正当充分,措辞严正有力。形容说话理直气壮,非常有气势。
Haklı ve ikna edici bir bakış açısının güçlü ve dokunaklı bir dille ifade edilmesini ifade eder. Dürüst, kendinden emin ve güçlü bir inancı olan bir konuşmayı tanımlar.
Origin Story
话说唐朝贞观年间,有个名叫李靖的官员,为人正直,办事公正,深受百姓爱戴。一天,李靖巡察到一个偏远山村,发现村里恶霸欺压百姓,横征暴敛,民不聊生。李靖勃然大怒,当即来到恶霸府邸,面对着嚣张跋扈的恶霸,李靖义正辞严地指出其罪行,声讨其恶行,并严厉斥责他的所作所为。恶霸见李靖如此气势汹汹,又理屈词穷,只好低头认罪。李靖当即命人将恶霸绳之以法,为民除害。从此以后,山村恢复了平静,百姓们安居乐业,个个都称赞李靖为青天大老爷。这个故事就体现了义正辞严的力量,只有秉持正义,才能维护公平,才能让社会更加和谐美好。
Söylendiğine göre Tang Hanedanlığı İmparatoru Taizong'un saltanatı sırasında, dürüstlüğü ve adaletiyle bilinen Li Jing adında bir yetkili yaşıyordu. Bir gün, uzak bir köyü denetlerken Li Jing, köyün kabadayısının köylüleri ezdiğini, yasadışı vergi topladığını ve hayatlarını dayanılmaz hale getirdiğini keşfetti. Li Jing, haklı öfkeyle dolu olarak, kabadayının evine gitti. Kibirli kabadayı ile yüzleşen Li Jing, haklı sözlerle ve sert bir tavırla kabadayının suçlarını açığa çıkardı, kötü işlerini kınadı ve davranışlarını sert bir şekilde azarladı. Li Jing'in haklı öfkesiyle karşılaşan ve kendini savunamayan kabadayı sadece suçunu kabul edebildi. Li Jing hemen kabadayının tutuklanmasını emretti ve halka adalet sağladı. O günden sonra, köyde barış geri döndü; köylüler uyum ve refah içinde yaşadılar ve herkes Li Jing'i dürüst ve yolsuz olmayan bir yetkili olarak övdü.
Usage
常用来形容说话理直气壮,态度坚决。
Genellikle dürüst ve kararlı bir şekilde konuşan birini tanımlamak için kullanılır.
Examples
-
他义正辞严地驳斥了对方的谬论。
ta yizhengciyan de bochiled duifang de miaolun
Rakibin argümanlarını haklı ve sert bir dille çürüttü.
-
面对强权,他义正辞严地维护自己的权益。
mian dui qiangquan, ta yizhengciyan de weihuchu zijide quanyi
İktidar karşısında haklarını haklı ve sert bir dille savundu