其乐无穷 bitmeyen eğlence
Explanation
形容快乐到了极点,没有穷尽。
sınırsız mutluluğun en yüksek derecesini tanımlar.
Origin Story
从前,在一个小山村里,住着一对年迈的夫妇。他们一生勤劳朴实,虽然生活清贫,却始终保持着乐观向上的心态。每天清晨,老两口都会一起到村口的小树林里散步,呼吸新鲜空气,欣赏美丽的景色。他们会互相搀扶着慢慢走,聊着家常,回忆着过去的美好时光。有时,他们还会捡拾一些落叶,做成简单的工艺品,互相馈赠,其乐无穷。他们对生活充满感激,即使是最简单的事情,也能从中找到快乐。他们的这种积极乐观的生活态度,也感染了周围的村民,村子里的人们都非常尊敬他们。
Bir zamanlar, küçük bir dağ köyünde yaşlı bir çift vardı. Basit ve çalışkan bir yaşam sürdüler ve fakir olsalar da her zaman iyimser ve olumlu bir tutum sergilediler. Her sabah, yaşlı çift köy girişindeki küçük ormanda yürüyüşe çıkıyor, temiz hava soluyor ve güzel manzaraların tadını çıkarıyordu. Yavaşça yürürken birbirlerini destekliyor, günlük yaşam hakkında sohbet ediyor ve geçmişin güzel anılarını hatırlıyorlardı. Bazen düşmüş yaprakları topluyor ve basit el işleri yapıyor, birbirlerine hediye olarak veriyorlardı; bu da onlara sonsuz bir neşe getiriyordu. Hayata minnettardılar ve en basit şeylerden bile mutluluk duyuyorlardı. Yaşama karşı olumlu ve iyimser tutumları çevredeki köylüleri de etkiledi ve köy halkı onlara büyük saygı duyuyordu.
Usage
形容快乐、享受的程度很高。
çok yüksek derecede neşe ve zevki tanımlar.
Examples
-
孩子们在沙滩上堆城堡,玩得不亦乐乎,其乐无穷。
haizi men zai shatan shang dui chengbao, wan de bu yi le hu, qi le wu qiong
Çocuklar sahilde kumdan kale yaparak çok eğlendiler, bitmeyen bir eğlenceydi.
-
周末去爬山,呼吸新鲜空气,其乐无穷。
zhoumo qu pa shan, huxi xinxian kongqi, qi le wu qiong
Haftasonu dağa tırmanmak ve temiz hava solumak çok keyifliydi.