利害攸关 çok önemli
Explanation
指事情与自身的利益密切相关,关系重大。
Birinin çıkarlarıyla yakından ilgili ve büyük önem taşıyan konuları ifade eder.
Origin Story
话说唐朝时期,有个名叫李白的诗人,他写诗喝酒,不问世事,过着逍遥自在的生活。一天,一位老朋友找到他,神情焦急地说:"李白兄,大事不妙!朝廷最近要对边境地区进行改革,这与我们家乡的经济发展利害攸关,我们必须想办法应对!"李白听后,放下酒杯,认真思考起来。他意识到,家乡的繁荣与朝廷的政策息息相关,如果政策不利,家乡将遭受巨大的损失。于是,他放下酒杯,提笔写了一封信,向朝廷谏言,建议朝廷在改革中充分考虑家乡的利益,最终,朝廷采纳了他的建议,家乡得以保全,百姓安居乐业。
Tang Hanedanlığı döneminde şiir yazıp içki içen, dünya işlerine aldırmadan rahat bir hayat yaşayan Li Bai adında bir şairin yaşadığı söylenir. Bir gün eski bir arkadaşı onu buldu ve endişeyle şöyle dedi: "Kardeşim Li Bai, kötü haberler! Saray son zamanlarda sınır bölgelerinde reformlar yapmayı planlıyor, bu da memleketimizin ekonomik kalkınması için çok önemli. Bununla başa çıkmanın bir yolunu bulmalıyız!" Li Bai bunu duyar duymaz şarap kadehini bıraktı ve ciddi bir şekilde düşünmeye başladı. Memleketinin refahının sarayın politikalarıyla yakından ilişkili olduğunu ve politikalar olumsuzsa memleketinin büyük kayıplar yaşayacağını fark etti. Bu yüzden kadehini bıraktı, kalemi aldı ve saraya bir mektup yazarak reformlarda memleketinin çıkarlarının tam olarak dikkate alınmasını önerdi. Sonunda saray önerisini kabul etti ve memleketi kurtuldu, halk huzur ve refah içinde yaşadı.
Usage
用作谓语、定语、宾语;指关系重大,利害相关。
Yüklem, sıfat ve nesne olarak kullanılır; önemli çıkarların söz konusu olduğu, büyük önem taşıyan konulara işaret eder.
Examples
-
这次的项目失败与我们息息相关,利害攸关。
zhè cì de xiàngmù shībài yǔ wǒmen xīxī xiāngguān, lìhài yōuguān
Bu projenin başarısı bizim için çok önemli; riskler yüksek.
-
公司未来发展与这项投资利害攸关,不容有失。
gōngsī wèilái fāzhǎn yǔ zhè xiàng tóuzī lìhài yōuguān, bùróng yǒushī
Şirketin gelecekteki gelişimi bu yatırıma bağlı; başarısız olamaz