坐冷板凳 zuò lěng bǎn dèng yedek kulübesinde oturmak

Explanation

比喻因不受重视而担任清闲职务,或长期等待工作或接见。

Önemsiz bir pozisyonda olan veya bir fırsat veya görüşme için uzun süre beklemek zorunda kalan birini tanımlamak için kullanılır.

Origin Story

话说唐朝时期,有个名叫李白的才子,年轻时才华横溢,却怀才不遇。他四处游历,渴望得到朝廷的赏识,却屡屡碰壁。一次,他在长安城中偶遇一位老朋友,老朋友感慨地说:"你啊,真是怀才不遇,在朝廷里坐冷板凳,真是可惜了你的才华!"李白听了,心中五味杂陈。他继续坚持自己的理想,写诗作画,虽未得到朝廷的重用,却依然在民间广受赞誉。多年以后,李白终于被朝廷召见,但此时的他,已经不再年轻,经历了岁月的沉淀,他的诗歌也更加成熟,更具深度。他并没有抱怨当初的冷遇,而是用自己的作品,向世人证明了他的价值。

huà shuō táng cháo shíqī, yǒu gè míng jiào lǐ bái de cáizǐ, niánqīng shí cáihua héngyì, què huái cái bù yù. tā sìchù yóulì, kěwàng dédào cháoting de shǎngshí, què lǚ lǚ pèngbì. yīcì, tā zài cháng'ān chéng zhōng ǒuyù yī wèi lǎo péngyǒu, lǎo péngyǒu gǎnkǎi de shuō: 'nǐ a, zhēnshi huái cái bù yù, zài cháoting lǐ zuò lěng bǎndèng, zhēnshi kěxí le nǐ de cáihua!' lǐ bái tīng le, xīnzōng wǔ wèi zá chén. tā jìxù jiānchí zìjǐ de lǐxiǎng, xiě shī zuò huà, suī wèi dédào cháoting de zhòngyòng, què yīrán zài mínjiān guǎng shòu zànyù. duō nián yǐhòu, lǐ bái zhōngyú bèi cháoting zhàojiàn, dàn cǐshí de tā, yǐjīng bù zài niánqīng, jīnglì le suìyuè de chéngdiàn, tā de shīgē yě gèngjiā chéngshú, gèng jù shēndù. tā bìng méiyǒu bàoyuàn dāngchū de lěngyù, érshì yòng zìjǐ de zuòpǐn, xiàng shìrén zhèngmíng le tā de jiàzhí.

Tang Hanedanlığı sırasında, gençliğinde çok yetenekli ama yeteneklerini gösterme fırsatı bulamayan Li Bai adında yetenekli bir adamın yaşadığı söylenir. Mahkemenin onu fark etmesini umarak ülkeyi gezdi, ancak defalarca başarısız oldu. Bir keresinde, Çangan şehrinde, pişmanlıkla şunları söyleyen yaşlı bir arkadaşıyla karşılaştı: "Gerçekten de küçümseniyorsun. Yeteneklerini gösterme şansın olmadan sarayda yedek kulübesinde oturuyor olman çok üzücü!" Li Bai dinledi ve karmaşık duygular yaşadı. İdealini takip etmeye devam etti, şiirler yazdı ve resim yaptı ve mahkemeden çok ilgi görmemesine rağmen yine de insanlar tarafından çok övüldü. Yıllar sonra, Li Bai nihayet mahkeme tarafından çağrıldı. Ama o zaman artık genç değildi. Yaşadığı deneyimler şiirlerini zenginleştirmiş ve derinlik katmıştı. Önceki ihmalinden şikayet etmedi, bunun yerine eserleriyle dünyaya değerini kanıtladı.

Usage

用来形容不被重视或长期等待的情况。

yòng lái xíngróng bù bèi zhòngshì huò chángqí děngdài de qíngkuàng.

Birinin takdir edilmediği veya uzun süre beklemek zorunda kaldığı bir durumu tanımlamak için kullanılır.

Examples

  • 他被公司冷落,只能坐冷板凳了。

    ta bei gongsi lengluo, zhineng zuo lengban deng le.

    Şirket tarafından ihmal edildi ve sadece yedek kulübesinde oturmak zorunda kaldı.

  • 这个项目迟迟未获批,让我们坐冷板凳等了好久。

    zège xiàngmù chichí wei huopī, ràng wǒmen zuò lengban deng le hǎojiǔ.

    Bu proje uzun zamandır beklemede, bizi uzun süre beklemeye zorladı.