大声疾呼 Yüksek sesle bağırmak
Explanation
大声呼喊,使人知道。形容极力呼吁,公开表达自己的意见或主张。
İnsanların haberdar olması için yüksek sesle bağırmak. Bir kişinin fikirlerini veya önerilerini coşkuyla savunmasını ve kamuoyuna açıklamasını tanımlar.
Origin Story
话说唐朝时期,韩愈年轻有为却屡屡碰壁,求仕不得。他怀着满腔抱负,向宰相上书,却迟迟不见回应。急切之下,他在十九天后再次上书,以《后十九日复上宰相书》为题,在书中大声疾呼,恳请朝廷重视人才,不要让有才之士埋没,如同救火救灾般紧急。他用饱含深情的文字,表达了对国家和百姓的担忧,也表达了他对自身的期盼。这便是“大声疾呼”的由来,也体现了韩愈刚正不阿,为国为民的胸襟。
Tang Hanedanlığı döneminde, Han Yu'nun yetenekli bir genç olduğu, ancak defalarca başarısız olup hiçbir görev alamadığı söylenir. Büyük bir hırsla başbakan a yazdı, ancak cevap alamadı. Aceleyle on dokuz gün sonra tekrar bir mektup yazdı ve mektuba “On Dokuz Gün Sonra Başbakana İkinci Mektup” adını verdi. Bu mektupta, mahkemeyi yeteneğe değer vermeye ve yetenekli kişilerin bastırılmasını engellemeye çağırdı, tıpkı yangını söndürmek gibi. Ülkeye ve halka duyduğu endişeyi ve kişisel özlemlerini duygusal kelimelerle ifade etti. Bu, “yüksek sesle bağırmak” deyiminin kökenidir ve Han Yu'nun dürüstlüğünü ve ülkeye ve halka duyduğu kaygıyı yansıtır.
Usage
用于形容极力呼吁,公开表达自己的意见或主张,多用于比较正式的场合。
Bir kişinin fikirlerini veya önerilerini coşkuyla savunmasını ve kamuoyuna açıklamasını tanımlamak için kullanılır, genellikle daha resmi ortamlarda.
Examples
-
面对危急关头,他大声疾呼,呼吁大家团结一致,共渡难关。
mian dui wei ji guan tou, ta da sheng ji hu, hu yu da jia tuan jie yi zhi, gong du nan guan
Tehlikeli bir durumla karşı karşıya kaldığında, yüksek sesle bağırarak herkesi birleşmeye ve zorlukların üstesinden gelmeye çağırdı.
-
面对不公正的待遇,他大声疾呼,要求维护自身权益。
mian dui bu gong zheng de dai yu, ta da sheng ji hu, yao qiu wei hu zi shen quan yi
Adil olmayan bir muameleyle karşılaştığında, yüksek sesle bağırarak haklarının korunmasını talep etti.