夸大其辞 Abartı
Explanation
指说话夸张,把事情说得比实际情况大得多。
Konuşmanın abartılı olduğunu, olayları olduğundan çok daha büyük gösterdiğini ifade eder.
Origin Story
从前,有一个爱吹牛的年轻人,名叫张三。他总是夸大其辞地描述自己的经历,让周围的人对他敬而远之。一次,张三去集市卖自家种的西瓜。为了吸引顾客,他扯着嗓子喊道:“各位乡亲父老,快来看啊!我这西瓜,个个都是精品,比磨盘还大,一个能吃饱一家老小!”围观的村民们纷纷嗤之以鼻,因为张三的西瓜其实并不比普通西瓜大多少。张三见无人问津,尴尬不已,最后只能低价处理了西瓜。从此以后,张三再也不敢夸大其辞了,踏踏实实地做人做事。
Bir zamanlar Zhang San adında kendini beğenmiş bir genç vardı. Her zaman deneyimlerini abartarak etrafındakilerin ondan uzak durmasına neden olurdu. Bir gün Zhang San, kendi yetiştirdiği karpuzları satmak için pazara gitti. Müşterileri çekmek için bağırarak şunları söyledi: “Sevgili köylüler, gelin görün! Karpuzlarım birinci sınıf, değirmen taşından büyük, bir tanesi tüm aileyi doyurabilir!” İzleyen köylüler alay ettiler çünkü Zhang San'ın karpuzları sıradan karpuzlardan çok daha büyük değildi. Kimsenin ilgilenmediğini görünce Zhang San mahcup oldu ve sonunda karpuzları ucuza satmak zorunda kaldı. O günden sonra Zhang San bir daha asla abartmadı ve dürüst bir hayat sürdü.
Usage
用于形容说话夸张,言过其实。
Birinin gerçeği abarttığını ve çarpıttığını anlatmak için kullanılır.
Examples
-
他的说法过于夸大其辞,缺乏事实依据。
tade shuofa guoyuz kuada qici, quefue shijishiyi
Onun açıklaması abartılı ve gerçek dayanağı yok.
-
这篇报道夸大其辞,严重失实。
zhepian baodao kuada qici, yan zhong shi shi
Bu rapor abartılı ve ciddi derecede yanlış