孤立无援 Yalnız ve çaresiz
Explanation
指一个人或一个群体得不到任何外界的帮助,处于孤立无助的状态。
Dış dünyadan hiçbir yardım almayan ve yalnızlık ve çaresizlik içinde olan bir kişi veya grubu ifade eder.
Origin Story
话说东汉时期,班超奉命出使西域,为朝廷开辟丝绸之路。一次,他率领少量士兵深入焉耆,不料焉耆王背信弃义,突然发动袭击。班超孤军深入,寡不敌众,陷入孤立无援的境地。但他并未气馁,凭借着超强的军事才能和外交智慧,巧妙地化解了危机,最终平定焉耆,巩固了西域的稳定。这段历史故事告诉我们,即使在孤立无援的情况下,只要有勇气、智慧和毅力,也能战胜困难,取得成功。
Antik Çin'de Doğu Han Hanedanlığı döneminde, Ban Chao, imparatorluk sarayına İpek Yolu'nu açmak için batı bölgelere elçi olarak gönderildi. Bir keresinde az sayıda askerle Yanqi'ye seyahat etti. Beklenmedik bir şekilde, Yanqi kralı ihanet etti ve ani bir saldırı başlattı. Ban Chao'nun ordusu düşman topraklarının derinliklerindeydi, sayıca azdı ve umutsuz bir durumdaydı. Ancak, yılmadı. Olağanüstü askeri becerileri ve diplomatik bilgeliğiyle krizi ustaca çözdü ve sonunda Yanqi'yi yatıştırarak batı bölgelerinin istikrarını sağladı. Bu tarihsel hikaye, yalnız ve çaresiz olsak bile, cesaret, bilgelik ve azim sahibi olduğumuz sürece zorlukların üstesinden gelebileceğimizi ve başarıya ulaşabileceğimizi anlatıyor.
Usage
多用于形容一个人或一个集体在困境中得不到任何外来帮助的处境。
Genellikle sıkıntı içinde olan ve dışarıdan hiçbir yardım almayan bir kişi veya grubu tanımlamak için kullanılır.
Examples
-
他孤立无援,只能独自面对困境。
ta guli wu yuan, zhi neng duzi mianduian kunjing.
Yalnız ve çaresizdi, zorluklarla yalnız baş başa kalmak zorunda kaldı.
-
这个小团体孤立无援,最终失败了。
zhege xiao tuntui guli wu yuan, zhongjiu shibaile.
Bu küçük grup yalnız ve desteksizdi ve sonunda başarısız oldu.