恍如隔世 huang ru ge shi dünyalar arasında kalmış gibi

Explanation

形容因时间久远或人事变迁巨大而引起的如同隔了一个时代的感觉。

Uzun zaman geçmesinden veya büyük değişikliklerden dolayı farklı bir dünyaya taşınma hissini tanımlar.

Origin Story

老张退休后回到了阔别已久的故乡。儿时的伙伴们早已各自奔波,家乡也发生了翻天覆地的变化,高楼大厦拔地而起,街道宽阔整洁,处处洋溢着现代的气息。老张漫步在熟悉的街道上,看着眼前的一切,心中感慨万千,恍如隔世。他仿佛回到了童年,又仿佛置身于一个完全陌生的世界。记忆中的小河不见了,取而代之的是一条宽阔的河流;记忆中的泥土路变成了平坦的水泥路;记忆中低矮的房屋变成了高耸入云的大楼。这一切都让他感到无比陌生,却又无比亲切。他仿佛看到了故乡的过去,也看到了故乡的未来。他感受到故乡的巨大变化,也感受到故乡依然不变的淳朴民风。这次返乡之行,让老张对故乡有了更深刻的认识,也让他对人生有了更深刻的思考。他明白了,时光的流逝是无法改变的,而人生的变迁则是永恒的主题。

lao zhang tui xiu hou hui dao liao kuo bie yi jiu de gu xiang. er shi de huoban men zao yi ge zi ben bo, jia xiang ye fa sheng le fan tian fu di de bian hua, gao lou da sha ba di er qi, jie dao kuan kuo zheng jie, chu chu yang yi zhe xian dai de qi xi. lao zhang man bu zai shu xi de jie dao shang, kan zhe yan qian de yi qie, xin zhong gan kai wan qian, huang ru ge shi. ta fang fo hui dao le tong nian, you fang fo zhi shen yu yi ge wan quan mo sheng de shi jie. ji yi zhong de xiao he bu jian le, qu er dai zhi de shi yi tiao kuan kuo de he liu; ji yi zhong de ni tu lu bian cheng le ping tan de shui ni lu; ji yi zhong di ai de fang wu bian cheng le gao song ru yun de da lou. yi qie dou rang ta gan dao wu bi mo sheng, que you wu bi qin qie. ta fang fo kan dao le gu xiang de guo qu, ye kan dao le gu xiang de wei lai. ta gan shou dao gu xiang de ju da bian hua, ye gan shou dao gu xiang yi ran bu bian de chun pu min feng. zhe ci fan xiang zhi xing, rang lao zhang dui gu xiang you le geng shen ke de ren shi, ye rang ta dui ren sheng you le geng shen ke de si kao. ta ming bai le, shi guang de liu shi shi wu fa gai bian de, er ren sheng de bian qian ze shi yong heng de zhu ti.

Emekli olduktan sonra Lao Zhang, uzun süredir görmediği memleketine geri döndü. Çocukluk arkadaşları çoktan dağılmıştı ve memleketi de köklü değişiklikler geçirmişti. Göğe çizen gökdelenler yükseliyordu, sokaklar geniş ve temizdi ve her yer modern bir hava taşıyordu. Tanıdık sokaklarda yürürken Lao Zhang derin duygular yaşadı, sanki başka bir dünyadaymış gibi. Çocukluğuna geri dönmüş gibi hissediyordu, ama aynı zamanda tamamen yabancı bir dünyada gibiydi. Hatıralarındaki dere yok olmuş, yerini geniş bir nehir almıştı; hatıralarındaki toprak yol düz bir asfalt yola dönüşmüştü; hatıralarındaki alçak evler gökdelenlere dönüşmüştü. Bütün bunlar ona inanılmaz derecede garip, ama inanılmaz derecede tanıdık geliyordu. Memleketinin geçmişini ve geleceğini görmüş gibiydi. Memleketinin büyük değişikliklerini hissetti, ama aynı zamanda değişmeyen sade ve dürüstlüğünü de hissetti. Bu memleket ziyareti, Lao Zhang'a memleketi hakkında daha derin bir anlayış kazandırdı ve onu hayata dair derin düşüncelere sevk etti. Zamanın geçişinin değiştirilemez olduğunu, ancak hayattaki değişikliklerin ebedi bir tema olduğunu anladı.

Usage

用于表达因时间或环境变迁巨大而产生的感觉,多用于描写场景或感受。

yong yu biao da yin shi jian huo huan jing bian qian ju da er chan sheng de gan jue, duo yong yu miao xie chang jing huo gan shou

Zaman veya çevredeki önemli değişikliklerden kaynaklanan duyguyu ifade etmek için kullanılır; genellikle sahneleri veya duyguları tanımlamak için kullanılır.

Examples

  • 故宫的变迁,令人恍如隔世。

    gu gong de bian qian, ling ren huang ru ge shi

    Cumhurbaşkanlığı Sarayı'ndaki değişiklikler, insanı bambaşka bir dünyada hissettiriyor.

  • 十年未见,再次重逢,恍如隔世。

    shi nian wei jian, zai ci chong feng, huang ru ge shi

    On yıl sonra yeniden bir araya gelmek, bambaşka bir dünyadaymış gibi hissettirdi